Ölmeye hazır militan buldukça...
Hafta sonu üzerinde düşünmeniz için size bir sorum var: “PKK’nın terörist eylemlerini sona erdirmek için başlatılan ‘mücadele’ ne zaman biter?” Aynı soruyu öteki IŞİD için de...
Hafta sonu üzerinde düşünmeniz için size bir sorum var: “PKK’nın terörist eylemlerini sona erdirmek için başlatılan ‘mücadele’ ne zaman biter?”
Aynı soruyu öteki IŞİD için de tekrarlayabiliriz: “IŞİD veya DAİŞ denilen örgütün terör eylemleri ne zaman sona erer?”
Her iki sorunun bana göre tek cevabı var: Teröre bulaşan örgütler ne zaman kendileri için ölecek militan bulamaz hale gelirse, onlara karşı mücadele işte o zaman başarılı bir şekilde bitmiş olur...
Terör örgütleri sanıldığı gibi “ideolojik” açıdan haklı oldukları veya moral üstünlüğe sahip bulundukları için varlıklarını sürdürüyor değiller; öyle olsaydı, biraz yakından bakıldığında hemen hepsinde fark edilen garipliklerle karşılaşılmazdı.
PKK’nın “etnik” temsile dayandığını düşündüğümüz silahlı mücadelesinde“Kürt” kökenli olmayan militanlar da saf tutmuyor mu? Merak edip dağa çıkan gazeteciler sayesinde bu soruya “Tutuyor” cevabını verebiliyoruz.
Aynı durum fazlasıyla IŞİD için de söz konusu. İslam’ın en keskin yorumlarıyla (Vehhabi, Selefi) içli dışlı olduğunu düşündürten IŞİD, varlığını, ABD işgali sonrasında Irak’ta kendilerine el çektirilen Saddam’ın Tikrit kökenli subaylarına borçlu. Onların “Vehhabi/Selefi” çizgisinde olmadıkları, çoğunun dini dürtülerle hareket etmediği ise biliniyor.