Özgür olmayan ortamda müslümanlık da olmaz… Çığlıklara kulak verelim…
Ne kadar çaba gösterirsem göstereyim, her gazeteyi/dergiyi aynı dikkatle gözden geçirip bütün yazarlarını titizlikle okuduğum, haber sitelerinde yayınlanan bütün yazılardan haberdar olduğum iddiasında...
Ne kadar çaba gösterirsem göstereyim, her gazeteyi/dergiyi aynı dikkatle gözden geçirip bütün yazarlarını titizlikle okuduğum, haber sitelerinde yayınlanan bütün yazılardan haberdar olduğum iddiasında bulunamam. Gözümden kaçan önemli yazılar olduğu gibi, mutlaka bilgi sahibi olmam gerektiğine inandığım tartışmaları atladığım da oluyor.
Zaten o sebeple, bugün ‘Karar’ gazetesinde Mustafa Çağrıcı imzasıyla çıkan ‘Mazoşizme varan müsamahasızlık’ yazısının hangi kişi ve kesimleri muhatap aldığını tam anlayamadım.
Yazı şu uyarı notuyla başlıyor: ‘‘Bazı yorumculara: Önce şu yazıyı lütfen sonuna kadar okuyalım ve yazacaksak ondan sonra yazalım.’’
Belli ki, birileri, yazarın veya onun çizgisinde yazan başkalarının yazısının bütününü okumadan müsamahsızlığa mahkum eden bir şeyler yazmış…
Önemli bir yazı. Ne için yazıldığını şu satırlardan anlamak mümkün:
’’Bugün düşünüyorum da acaba muhafazakâr kesimler kendilerininkinden farklı görüş ve yorum sahiplerine, ‘haddini bildirmek’ yerine tatlılıkla yaklaşsalardı, -bugünlerde de yaptıkları gibi- isim vererek hedef göstermeselerdi onlara da topluma da hatta kendilerine de iyilik etmiş olmazlar mıydı? Ama son zamanlardaki gelişmeler, bu tahammülsüzlüklerin halen devam ettiğini göstermektedir.’’