Seçim ve altı adımda ulaşılan bağlar.. Biraz karışık, ama iyi bilinen bir kuramla irtibatlı 31 Mart seçimi…
Dünyada -hatta Türkiye’de de- ele alınmayı bekleyen konu mu yok? Çook. ABD’de, Avrupa’da, Ortadoğu’da, Orta Asya’da meydana gelen her gelişme ya doğrudan ya da dolaylı olarak ülkemizi ilgilendiriyor. Hatta Yeni...
Dünyada -hatta Türkiye’de de- ele alınmayı bekleyen konu mu yok? Çook. ABD’de, Avrupa’da, Ortadoğu’da, Orta Asya’da meydana gelen her gelişme ya doğrudan ya da dolaylı olarak ülkemizi ilgilendiriyor. Hatta Yeni Zelanda’da bile… Dünyanın değişik yerlerinde meydana gelen ve ilgi göstermemi bekleyen konu çok da Türkiye’de de “Hiç durma beni yaz” diye dikkatimi çekmeye çalışan konu sayısı da az değil…
Ancak seçime birkaç gün kalmışken başka bir konuyu gündeme taşımam herhalde beklenmemeli.
Pazar günü yapılacak seçimi yerel olmaktan çıkarıp ‘beka sorunu’ ile irtibatlayan ve böylece onu son dönemlerin ‘en kritik seçimi’ haline getiren ben değilim.
Bana sorsalardı, sonuçta insanların yaşadıkları çevreyi -muhtarlar dolayısıyla mahallelerini, belediye başkan ve üyelikleri sebebiyle ilçe veya illerini- kimin yöneteceğini belirleyecekleri bir seçimde kampanya düzenlemek için geçerli bir sebep görmediğimi parti yöneticilerine söylerdim.
Sonuçta partiler her seçim bölgesinde o bölgede yaşayan insanların yakından-uzaktan tanıdıkları adaylarla ortaya çıkar, seçmen de hangi aday/lar/ın talip oldukları görevi daha iyi yapacağına inanıyorlarsa oylarını o kişi/ler için kullanırlar.
Ülkelerin çoğunda yerel seçimler hemen hiç gürültüsüz olur biter.