Siyasette, hukukta, temel hak ve özgürlükler anlayışımızda bile tam ortadan bölünüyoruz…
Ne kadar da kolay ikiye bölünüveriyoruz. Bir ara menemen denilen basit milli yemeğimizin soğanlı mı yoksa soğansız mı olacağı konusu ortaya atıldığında da görmüştük; ciddi ciddi tartıştık ve derhal orta yerinden ayrışıverdi insanlarımız.
Son zamanlarda yapılan referandumlar ve genel seçimde de halkın bir yarısı diğer yarısından farklı davranıyor.
Son bölünme Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) bir kararı yüzünden oldu. Önce karara varırlarken mahkeme üyeleri tam ortasından bölündü, karar sekize karşı sekiz oyla ve başkanın oyu iki sayılarak alınabildi; sonrasında da kararı alkışlayanlarla yerin dibine batıranlar olarak ortadan ikiye ayrılıverdik.
Yanlışlar ve doğrular
Medyada karara destek çıkanlar ile karşına dikilenlerin eşit sayıda olduğunu söyleyemem; medyamızda böyle bir eşit bölünmeyi mümkün kılan bir ortam bulunmadığı için… Akademisyenlerin ayrışması konusunda ise ortadan bölünme iddiasını doğrulayacak bir veri var elimizde: Binin üzerinde akademisyenin imzasıyla kararı kınayan bir karşı bildiri yayımlanabildi.
Konu hassas olduğundan ve günümüzün hassasiyeti farklı bir biçimde oluştuğundan gelişmeyi garip karşılamıyorum. Sadece şu görüşümü kayda geçireyim: Birkaç yıl önce, güne damgayı ‘açılım süreci’nin vurduğu dönemde AYM’den böyle bir karar çıkmış olsaydı, kınayıcı imzaların çoğu böyle bir girişimde yer almak istemez, hatta kınayanları kınayabilirlerdi.