Sülün Osman ile Raki’yi kıskandıracak çapta dolandırıcılık öykülerinden geçilmiyor ülkemizde…
İlginç günlerde yaşıyoruz, bu kesin. Başlatan galiba ünlü sosyologumuz merhum Prof. Şerif Mardin’di; o söyledi diye günler ve haftalar boyu “Yoksa Malezyalaşıyor muyuz?” sorusu eşliğinde ‘eksen kayması’ konusunu tartışmıştık.
Hatırladınız herhalde.
Malezyalaşma bizim için söz konusu olmadı, ancak Malezya, son zamanlarda, o tartışmayı sürdürdüğümüz AK Parti’nin güçlü ve başarılı göründüğü dönemindeki Türkiye gibi olmaya başladı.
esmen ve alenen Rusya ile yakınlaştığımız, buna karşılık 1950’lerden beri kendimizi içinde bulduğumuz NATO ile aramıza mesafe giren ve bir zamanlar ‘stratejik ortağı’ olmakla övünülen ABD’yle sürtüştüğümüz bir durumun içindeyiz; ancak bakıyorum, “Yoksa eksenimiz mi kayıyor?” sorusunu soran tek bir Allah’ın kulu çıkmıyor.
Kendimize güvenimiz arttığı için olmalı.
Televizyon yorumcularına, gazetelerde köşeleri olanlara göre şimdi olanın sebebi bu: Kendimize güveniyoruz…
Öte yandan kendisine güveni artan milletimizin fertleri aldanıyor ve aldatılıyor. Her gün gazetelerde, birileri tarafından aldatılan insanların iç yakan öykülerine dair haberler okuyorum.