Tansu Çiller politikaya hazır, ondan önce Birgitte Nyborg aynısını yaptı da ne oldu?
Gazeteci Fehmi Koru'nun bugünkü (07.06.2022)''Tansu Çiller politikaya hazır, ondan önce Birgitte Nyborg aynısını yaptı da ne oldu?'' başlıklı yazısı.
Geçmişinde başbakanlık da bulunan bir kadın politikacı yeni bir parti kurup kitleleri bir kez daha arkasına takabilir ve ülkede gelişmeleri etkileyebilecek bir konuma tekrar gelebilir mi? Kişisel rahatını bozmayı, ailesi bireylerini kendisine en fazla ihtiyaç duydukları bir dönemde ihmal etmeyi göze alarak hem de?
Bir yerel TV kanalına siyasete dönebileceği ve ‘merkez sağ’ dediği bir alanı işgal etmek üzere parti kurmaya hazırlandığı mesajını veren ülkemizin ilk kadın başbakanı Tansu Çiller’i kast etmiyorum.
Sorumu Netflix’te yayına konulan Danimarka dizisi ‘Borgen’ in yeni bölümleri bana sorduruyor.
Dizinin ana kahramanı Birgitte Nyborg’u on yıl önce bütün dünyayla birlikte tanımıştık (Dizide onu Sidse Babett Knudsen canlandırıyor). Hırslı bir politikacıydı. Küçükçe bir parti lideri olarak ortaya çıkmıştı ve girdiği ilk seçimde sandığın ortaya çıkardığı tuhaf tablo sayesinde cirminden büyük bir göreve -başbakanlığa- yükselivermişti. İlk iki sezonunda nüfusu az (6 milyon) bir İskandinav ülkesi olan Danimarka’da, erkekler dünyası sayılan politikada, bir kadın olarak verdiği mücadeleyi bütün dünya hayranlıkla izlemişti.
Yeni bölümlerde de aynı çizgi izlenmiş; ilk üç sezonda olduğu gibi yine her bölümün başında politikacıların zihin dünyasına ışık tutacak aforizmalar bulunuyor.
Eskileri izlerken şu aforizmaları not etmiştim: