Trump iktidarı terk etmemek için direniyor; sonuçta o da popülist bir politikacı…
Popülist liderler, iktidarları sırasında oluşturdukları -içlerinde silahlı milislerin de bulunduğu- kendilerine sımsıkı bağlı destekçi kitlesi ve medya gücüyle sandığa düşen oyları etkileyebiliyorlar.
Popülist politikacıların iktidara ulaşmak için her yolu mübah gördüklerinin en çarpıcı örneğini dört yıl önce (2016) arkasına yabancı bir devletin sosyal medya desteğini alarak kampanya yürütmüş Donald Trump’ın seçildiği süreçte görmüştük.
Medyanın bütününü ‘yalancı’ ilan edip iktidara yürümüştü Trump.
Şimdi de Trump türü popülist politikacıların elde ettikleri iktidarı seçimi kaybetseler bile bırakmamaya çalışacaklarının örneğini gözlemliyoruz.
Dört yıl önceki seçimde Trump genel oylarda rakibi Hillary Clinton’dan 2,5 milyon oy daha geride olduğu halde, ülkesinin seçim sisteminin azizliği sebebiyle, başkan seçilebilmişti; bu defa rakibi Joe Biden’le arasında muhtemelen çok daha fazla kendi aleyhine oy farkı olacak; ama yine “Seçildim” iddiasını seslendiriyor.
Hırçın bir kitle desteği ile her olayı istedikleri yöne çekmekte hiçbir mahzur görmeyen utanç duygusunu yitirmişlerden oluşan bir medya (özellikle Washington Times gazetesi ve özellikle Fox News televizyonu) yardımıyla istediği sonucu almak için çabalıyor.