Ülkeyi yarım asır geriye düşüren ‘darbeci’ gelenek hala varlığını sürdürüyor olabilir mi? “Olabilir” diyenler var da…
Geçmişte düştüğüm yanlışlığı bir kez daha asla yaşamak istemem. Bu benim genel ilkem.
O sebeple, 15 Temmuz hain darbe girişimini aylar öncesinden duyuran, girişimden sonra olacakları bile harfi harfine anlatan iki yazıyı ancak her şey olup bittikten sonra fark ettiğim için, şu günlerde “Darbe olabilir” öngörüsünü seslendiren yazılara özel önem veriyorum.
15 Temmuz’u aylar önce bilen iki yazı Türkiye gazetesinde çıkmıştı. Vaktiyle kendisini “Huzur veren gazete” olarak tanımlayan Türkiye gazetesi, şu günlerde, yine o tür yazılarla benim huzurumu kaçırıyor.
İki dönem ve her dönemin uyarıcı yazıları arasında önemli bir fark var: İlkinde uyarı yapılmış, kulak asan olmamış, ben bile onları dikkate almamışım, kehanet sayılabilecek yazılar, 15 Temmuz günü bir darbe girişimiyle birlikte ‘öngörü’ haline dönüşmüş… Şimdi ise, henüz uyarı aşamasında bulunuyoruz.