Umudumuz Anayasa Mahkemesi
BAYRAMIN son gününün sürprizi, bir gazetenin manşetinden, son dershaneler kararında, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) üyelerinin nasıl oy kullandığını öğrenmemiz oldu. “Sürpriz” dememin sebebi, tablonun...
BAYRAMIN son gününün sürprizi, bir gazetenin manşetinden, son dershaneler kararında, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) üyelerinin nasıl oy kullandığını öğrenmemiz oldu.
“Sürpriz” dememin sebebi, tablonun sevindirici oluşu...
AYM, 27 Mayıs 1960 darbesi sonrasına ait 1961 Anayasası’nın ürünü olsa da, bugünkü yapısı 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değişikliği referandumuyla oluşmuş bulunuyor. Bugünkü AYM daha çok sayıda (17) üyeden oluşuyor ve eski dönemden farklı olarak özgürlükler konusundaki kişisel başvurulara da bakıyor.
Üyelerinin bir bölümünü doğrudan veya çeşitli kurumların belirlediği adaylar arasından cumhurbaşkanı atıyor; bir bölümü ise TBMM tarafından seçiliyor. Mahkemenin üye sayısını artıran referandum, onun döneminde gerçekleştiği için, bugünkü mahkemede en fazla üyeyi (10), 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gülatamış durumda.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan henüz 1 üye atadı AYM’ye; 10. CumhurbaşkanıAhmet Necdet Sezer döneminde atanmış üye ile TBMM tarafından seçilmiş üyelerin sayısı aynı: 3+3...
Üyelerin değişik dönemlerde farklı kişiler ve kurumlar tarafından atanmasının amacı, AYM’nin önüne gelen davalarda, kararların, farklı görüşlerin uzlaşmasıyla veya hiç değilse değişik görüş açılarının tartışılmasıyla oluşturulması...
Tek tip, hepsi aynı biçimde düşünen insanlardan oluşan bir mahkemeden yanlı -hatta resmen hukuka ters düşen- kararlar çıkabildiğini geçmişte yaşanan örneklerden biliyoruz. Eski halindeki AYM’nin 2007’deki cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında hukuk mühendisleri tarafından ortaya atılan “367” rakamını destekler bir karara varabildiği henüz belleklerimizde taze.
Gazete haberi işte esas bu noktada umutlarımızı artırıyor: Dershane yasası görüşülürken, üyeler, hukuki kanaatleri ve vicdanları istikametinde bir karara varmışlar. Dağılımları bunu gösteriyor çünkü...