Üniversitelerle oyun oynuyoruz; oysa bildiğimiz anlamda üniversitelerin dönemi bitiyor…
Suzanne Heywood şu günlerde İngiltere’de bayağı ilgi gören bir kitabın yazarı. Kitapta, son 20 yıl boyunca Muhafazakar Parti ile İşçi Partisi kökenli başbakanlara en yakınlarında bulunarak...
Suzanne Heywood şu günlerde İngiltere’de bayağı ilgi gören bir kitabın yazarı. Kitapta, son 20 yıl boyunca Muhafazakar Parti ile İşçi Partisi kökenli başbakanlara en yakınlarında bulunarak danışmanlık yapmış ve genç sayılacak bir yaşta kanserden hayatını kaybetmiş eşini anlatıyor.
[Kitabın ismi: “What does Jeremy think?” (Jeremy olsa ne düşünürdü?]
Jeremy Heywood’un vefatıyla ilgili Londra’daki anma toplantısına altı eski başbakan katılıp ona olan gönül borçlarını dile getirmiş… [Biri, “Jeremy’in krizlere ihtiyacı yoktu, ama krizlerin Jeremy’e ihtiyacı vardı” demiş… Hepsi dönemlerinde karşılaştıkları krizleri Jeremy’nin bulduğu formüllerle zararsız atlattıklarını özellikle belirtmişler.]
Kitap eksenli bir mülakatta yazarın kendisiyle ilgili anlattıkları benim daha fazla dikkatimi çekti.
Yazarın maceraperest bir ailesi olduğu anlaşılıyor.
Ünlü seyyah Kaptan Cook’un 200 yıl önce çıktığı deniz yolculuğunu yeniden yaşamak isteyen babası büyük sayılmayacak bir tekneye eşini ve biri kız diğeri erkek iki çocuğunu doldurarak denize açılmış. Suzanne o sırada yedi yaşındaymış…