Vatandaşını aldatan -hatta öldüren- devletleri bu yaptıklarına pişman etmeliyiz…
Bir Orta Amerika ülkesiyle diğerinin sınırında çekilmiş yukarıdaki fotoğrafa dikkatle bakın. Yaşadıkları ülkedeki şartların bozulması, kundaktaki bebeklere süt bile bulamayacak hale gelinmesi...
Bir Orta Amerika ülkesiyle diğerinin sınırında çekilmiş yukarıdaki fotoğrafa dikkatle bakın. Yaşadıkları ülkedeki şartların bozulması, kundaktaki bebeklere süt bile bulamayacak hale gelinmesi yüzünden onbinlerce insanın komşu ülkeye sığınmak istemesinin tablosu bu. Komşu ülke böylesine bir göç dalgasını kaldıramayacağı endişesiyle sınırını kapattığı için bu insanlar gördüğümüz o köprüde sıkışıp kalmışlar…
Feci bir görüntü bu.
Doğrusunu söylememiz gerekirse biz bu tablonun yabancısı değiliz. Irak ve Suriye’de işler karıştığında da, insanlar çıkınlarını alıp, kundaktaki bebekleriyle yollara düşmüş, ölümü de göze alarak hayatlarını sona erdirmesi muhtemel sandallara doluşarak yeni bir geleceğe doğru yol almak istemişlerdi.
Hala bir yerlerden ülkemize böyle umutsuz insanlar geliyor ve bir yolunu bulup refah ülkelerine erişmenin hayalini kuruyorlar. Öyle yüzbinlercesi için hayal ülkesinin ülkemiz olduğu ve buraya yerleştikleri de biliniyor.
Yazıya böyle girdim, ama aklım yine Cemal Kaşıkçı cinayetinde.
Devleti tarafından kendisine devletine ait bir binada tuzak kurulmuş, devletinin görevlileri eliyle ve muhtemelen devletinin yönetiminden birilerinin emriyle hayatına kastedilmiş biri Cemal Kaşıkçı.