Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi üyelerine suç duyurusu iktidarı zorlayacak bir sürece kapı aralamış olabilir
Anayasa Mahkemesi’nin cezaevinde bulunan seçilmiş milletvekili Can Atalay’ın serbest bırakılması yolunda verdiği karara Yargıtay’ın bir dairesinden gelen tepki ile ilgili tartışmalar ilginç bir mahiyet...
Anayasa Mahkemesi’nin cezaevinde bulunan seçilmiş milletvekili Can Atalay’ın serbest bırakılması yolunda verdiği karara Yargıtay’ın bir dairesinden gelen tepki ile ilgili tartışmalar ilginç bir mahiyet kazandı.
Bugün itibarı ile Yargıtay’ın o dairesinin çıkışını, Yargıtay başkanlığı ve MHP sözcüleri dışında sahiplenen veya destekleyen olmadı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bir yurtdışı geziden dönerken uçakta destekleyici açıklama yaptı, ancak ertesi gün Ankara’da yaptığı açıklama farklıydı.
Kendisini iki yargı kurumu arasındaki ihtilafta sorunu çözecek ‘hakem’ olarak ilan etti Cumhurbaşkanı Erdoğan…
[Karar yazarı Taha Akyol, hukukçu kimliğiyle, sorunun çözümü için ‘hakeme’ ihtiyaç olmadığını anayasa hükmüyle açıklıyor. Yargıtay ile Danıştay arasında çıkabilecek yetki çatışmasında sorunu ‘Uyuşmazlık Mahkemesi’nin çözeceğini belirten Anayasa maddesi (m. 158), aynı maddede, Anayasa Mahkemesi ile diğer mahkemeler arasında çıkacak uyuşmazlıklarda Anayasa Mahkemesi’nin kararının esas alınacağına da hükmediyor.]
Sanıyorum iktidar cephesi, çevredeki hukukçuların uyarıları üzerine, daha ilk günden doğru tavır alan Hayati Yazıcı’nın çizgisini benimsediler.