Trafik cezaları bağcıyı dövmek için mi?
Hız koridorlarındaki ihlal tespitleri çok yararlı gibi görünüyor. Ama işin başka yönleri de var. Yerleşim alanlarındaki bu uygulamalar yerel yönetimlere bir gelir kapısı da açtığı için, akçeli konular ister istemez gündeme geliyor...
Bu soruyu daha açık bir şekilde, “Devlet, bütçe açığını karayollarında kestiği trafik cezalarıyla mı kapatmaya çalışıyor?” şeklinde sormuştum. “Hayır, vallahi değil. Aksi takdirde EDS’leri (Elektronik Denetleme Sistemleri) yerleştirenler olarak biz a’bad olmuştuk!” yanıtını alıyorum.
Avrupa Birliği Uyum Yasaları gereğince karayollarında uygulanmaya başlanan denetleme sistemlerinin, 7/24 çalıştırılmaması yüzünden zarar ediyorlarmış! Devletin, vatandaşa tuzak kurmak, bunun üstünden gelir elde etmek gibi bir isteği olsaymış, sistemi sürekli açık tutmaz mıymış!
Uygulayıcının popülist siyaset anlayışı gereği, abartılı cezaların sandığa olumsuz yansıyacağından korkarak böyle davranmış olabileceğini söylediğimde, “İşin o kısmını bilemem” yanıtını alıyorum. Oysa ben biliyorum, bal gibi biliyorum. Çünkü bilfiil, anlamsız, haksız cezalar yiyerek deneyimliyorum.