Turizmde artık imama gerek yok
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçe teklifinde, “Turistlere islam dinine ait doğru bilgilendirme yapılması için” şeklinde isimlendirilen bir madde vardı. Konu, “Turizm imamları!”...
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçe teklifinde, “Turistlere islam dinine ait doğru bilgilendirme yapılması için” şeklinde isimlendirilen bir madde vardı. Konu, “Turizm imamları!” başlığıyla sosyal medyada geniş yer buldu.
Bilindiği gibi “imam”, 15 Temmuz sonrası gayet tehlikeli bir kelime haline gelmişti! Bir de turizmin tamlaması olarak kullanılınca, anlatımda infial yaratacak bir çelişki oluştu.
Aslında konunun büyütülecek bir yönü yok. Direk olarak gelirlerinden yararlanamadığı turizm sektörünü bir şekilde delmeye çalışan AKP iktidarı, yaşamımızın her alanını kontrol etmekle görevlendirdiği diyanet kurumuyla devreye giriyor.
Cumhuriyet tarihinin en büyük bütçelerini alan diyanetin, bunu hak ettiğini gerekçelendirmek için değişik harcama kalemlerine ihtiyacı var. Süslü, uydurulmuş cümlelerle yaratılan maddelerin karşılığı olarak bütçe isteniyor.
İçinde turizm yapılan kasabalar, din olayına bir başka yerden aşinaydılar. Turistik beldelerdeki yerel basın eskiden her hangi bir din ya da tarikatın propagandasını, “Hristiyan misyonerliği” tehlikesiyle sunup, gündem oluşturmaya bayılırdı.
Sonradan işler değişti. Yabancı mülk alımları ülkemizde yoğunlaştıkça, paranın gözü kör olsun(!) her ulus neredeyse kendi kilisesini açtı. “Merdiven altı” hizmetinden hallice de olsa, dini bütün Avrupalı ve dahi Ortodoks Rus Devlet Topluluğu üyeleri vecibelerini kiliselerinde ifa etmeye başladılar.