Yaşanan yalnızca bir seçim değildi
Aşk, göz yaşı, kan, ihanet, intikam; ne ararsan vardı bu seçim sürecinde…İlk kez 31 Mart’ta, kağıt üstünde birleştirilmiş ama gönüllerde apayrı duran ittifaklarla seçime girilmişti. Bir...
Aşk, göz yaşı, kan, ihanet, intikam; ne ararsan vardı bu seçim sürecinde…
İlk kez 31 Mart’ta, kağıt üstünde birleştirilmiş ama gönüllerde apayrı duran ittifaklarla seçime girilmişti. Bir tür “zoraki evlilik” söz konusuydu.
Ailenin büyüğü huzursuzluğa el koyup listede fermuar sistemini getirince göreceli bir rahatlama oldu. Ama yüze gülüp arkadan bıçaklama işine devam edildi. Çok ilginç olarak, “İlçede o, büyükşehirde öbürü!” denklemi kurulup, dolaşıma sokuldu.
Kurulan ittifaklar tarafların içine sinmediği gibi, bu yapay birliktelikler oy kullanacak halkı da tatmin etmiyordu. Savaş içinde savaşın yaşandığı çıkar birlikteliklerinde dönenleri, çekirdek Alanyalı ve çok meraklıların dışında bilen yoktu.
Aslında yerel seçimler halkın malını, servetini ilgilendirdiği için, siyasi tercihten ziyade kişileri kollaması beklenen adaylar desteklenirdi. Hemşeri grupları, meslek örgütleri, etnik kimlikler yerel seçimlerde belirleyici güç olarak kampanya sırasında değer görürdü.
İlk kez bu seçimlerde ülkenin bekası yerel hizmet kavramının önüne geçti. Seçimler siyasi iktidarın yaşam savaşına döndü. Dolayısıyla iktidarın ittifak kurduğu bütün yerleşimlerde devlet aygıtının propaganda gücü fazlasıyla hissedildi.