Küresel saflaşma ve Türkiye üzerinde mücadele
Günümüzde dünyada ekonomide ve siyasette köklü bir dönüşüm yaşanıyor. Bu dönüşüm, ABD önderliğinde 1945’ten sonra oluşturulan “müesses nizam”ın, yani “kurulu...
Günümüzde dünyada ekonomide ve siyasette köklü bir dönüşüm yaşanıyor. Bu dönüşüm, ABD önderliğinde 1945’ten sonra oluşturulan “müesses nizam”ın, yani “kurulu düzen”in çatırdamasıyla tezahür ediyor. Gelişen dünya devletlerinin kendi hak ve menfaatlerini gerçekleştirmek için daha bağımsız davranmalarına olanak sağlayan bu nesnellik, merkez ülkelerde de etkisini gösteriyor. Bu durum, sistemin lideri ABD’de, Trump’ın farklı bir programla işbaşına gelmesine neden olduğu gibi, düzenin diğer direği olan Avrupa’da da ekonomik ve siyasal değişikliklere yol açıyor.
Çatırdayan mevcut düzen, ekonomik düzlemde uluslararası tekellerin, finansal mekanizmalar ve dolar hegemonyası vasıtasıyla dünyayı avucuna almasını sağlıyor. Bu düzenin askeri aracı ise NATO. NATO ve Atlantik İttifakı ülkelerinin diğer ülkelerle yaptığı ikili/çoklu askeri anlaşmalar ile güvenlik alanında da emperyalist tahakküm sağlanageldi. 1980’lerde temeli atılan neo-liberal ekonomik/siyasal program ve Sovyetler Birliği’nin yıkılması ve 1990’larda başlayan küreselleşmecilik dalgasının ve Irak başta olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerindeki askeri müdahalelerin ardından ABD dünyada tek efendi haline geldi. 1. Dünya Savaşı öncesinin, üzerinde güneş batmayan İmparatorluğu Birleşik Krallık ve bağlaşıkları ile Avrupa devletleri ABD’nin kanatları altında tek bir cephe haline getirildi. Bu cephenin karşısında ise dünyanın geri kalanı bulunuyor.