Türkiye’nin Irak operasyonu ve Haşdi Şabi
Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde PKK’ya karşı kapsamlı harekatı konusunda üzerinde en fazla durulan konulardan biri, Haşdi Şabi’nin (Halk Seferberlik Güçleri) konumu. Dışişleri Bakanı Hakan...
Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde PKK’ya karşı kapsamlı harekatı konusunda üzerinde en fazla durulan konulardan biri, Haşdi Şabi’nin (Halk Seferberlik Güçleri) konumu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 5 Mayıs’ta Al Arabiya televizyonuna verdiği röportajda Haşdi Şabi hakkında olumlu konuşması dikkat çekti. Fidan şöyle dedi: “Haşdi Şabi’nin Sincar’ı iki aşamada PKK’dan temizlemeyi planladığını düşünüyorum. Buna istekli olduğuna inanıyorum. Önce Sincar’ı kuşatarak kontrol altına alması, ardından da PKK’dan orayı terk etmesini istemesi. PKK orayı terk etmeyecek olursa, vatanını seven her Iraklı askerin, vatanını işgal etmiş olan bu terör örgütüne karşı savaşması gerekecektir.”
PKK’nın Irak ve Suriye arasındaki varlığı açısından son derece önemli bir nokta olan Sincar, Musul merkezli Ninova vilayetine bağlı. Türkiye sınırına 100 kilometre mesafede bulunan Sincar, ağırlıklı olarak Ezidilerin yaşadığı bir bölge. Tarihi Türkmen yerleşim bölgesi olan Telafer’in yaklaşık 50 kilometre batısında yer alıyor. Sincar’ın PKK açısından stratejik önemi ise, Suriye sınırında bulunmasından kaynaklanıyor. PKK’nın Suriye ve Irak arasında silah ve terörist trafiğinde Sincar kilit bir merkez konumunda. PKK’nın Kandil ve Asos’tan Mahmur’a, oradan Sincar’a uzanan bir geçiş rotası var.
PKK’nın, Sincar’da etkinlik kazanmasında belirleyici olay, DAEŞ’in 2014 yılındaki Musul işgali olmuştu. PKK, Sincar’da DAEŞ bahanesiyle Amerikan askerlerinin desteğiyle bir ölçüde hakimiyet kurdu. Sincar’ın yerel nüfusu olan Ezidileri de bünyesinde barındıran Haşdi Şaabi ise DAEŞ’in Musul’dan kurtarılmasında belirleyici rol oynamıştı.
Haşdi Şaabi’den en fazla rahatsız olan kesim, kuzeydeki Barzani yönetimi. Bunun nedeni, 2014’ten bu yana Barzani yönetiminin Türkmen ve Arap yerleşimlerini kontrol etmesini, Haşdi Şaabi’nin engellemesi. Özellikle 2017 bağımsızlık referandumu girişiminden sonra Haşdi Şaabi’nin Kerkük’ten ve aralarında Sincar’ın da bulunduğu Musul’a bağlı bazı bölgelerden Barzani peşmergelerinin çıkarılmasında tayin edici rolü oldu. Bu durum, Barzani ile çelişme halindeki PKK ile Haşdi Şabi arasında fiili bir ittifak durumu yarattı. 2016 yılında yasayla resmi olarak Irak Ordusu’nun bir parçası haline getirilen Haşdi Şabi’nin yöneticileri, Irak’ta hakimiyet alanını genişletmeye çalışan Barzani yönetimini, bölgede yerel tabanı bulunmayan PKK’ya göre daha büyük tehdit olarak görüyor.
2020 yılında Irak merkezi yönetimi ile bölgede hak iddiası olan kuzeydeki Bölge Yönetimi arasındabir anlaşma imzalanarak Sincar’ın denetiminin Irak merkezi yönetimin güçlerine bırakılması kararlaştırıldı. Anlaşmayı Türkiye de destekledi. Fakat bu anlaşma tam olarak uygulanamadı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 22-23 Ağustos 2023’teki geniş kapsamlı Irak ziyaretinde Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı, Dışişleri ve Savunma Bakanları ve kuzeydeki bölgesel yönetim yetkililerinin yanısıra, ülke siyasetinde etkin olan siyasal grupların liderleriyle de görüşmüştü. Fidan’ın görüştüğü liderlerden birisi de Haşdi Şabi lideri Falah el Fayyad idi. 19 Aralık 2023’te Irak ile Türkiye yönetimleri arasında Ankara’da yapılan güvenlik toplantısında Irak heyetinin içinde olan Fayyad, 19 Şubat 2024’te de Ankara’ya gelerek Fidan ile görüştü. Erdoğan’ın Irak ziyaretinden önce 14 Mart 2024’te Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu’nun bulunduğu heyet, Bağdat’ta Iraklı muhataplarıyla bir toplantı düzenledi. Toplantıya Irak tarafından Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı, Ulusal Güvenlik Müsteşarı, İstihbarat Teşkilat Başkanı Vekili ve IKBY İçişleri Bakanı ile birlikte Haşdi Şabi Komisyonu Başkanı da katıldı. Toplantı sonunda ortak bildiri yayınlandı. Bu bildiriyle, Irak PKK’yı yasadışı örgüt ilan etti.