12 Eylül'ün ağır faturası
12 Eylül'ün sonuçlarından biri Türkiye'nin siyasi yönünü, demokratik laik toplumdun Türk-İslam Ülküsü'ne yöneltmek olmuştur.
40 yıl önceki 12 Eylül'ü bugüne bağlayan iki köprüden biri, emek ve kamusal ekonomi karşıtı politika ise diğeri de siyasette demokratik-laik yapı yerine İslamcı yapının oluşturulmasıdır
40. yıldönümü nedeniyle 12 Eylül yeniden tartışmaya açıldı.
12 Eylül 1980'de, TSK'nın emir-komuta zinciri içinde gerçekleştirdiği darbe, ABD ile birlikte çok önceden planlanmış bir askeri müdahaledir.
Soğuk Savaş döneminde, ABD'nin Sovyetler Birliği'ni güneyden çevrelemek için geliştirdiği Yeşil Kuşak projesinin bir parçasıdır. 1979'da, İran Devrimi'yle dağılan CENTO'dan sonra Afganistan'ı işgal eden Sovyetler Birliği'nin kuşatılması ve İran'ın yayılmasını durdurmak için, Türkiye'de tamamen ABD'nin güdümünde bir askeri yönetim kurulmuştur.
ABD'nin güdümündeki 12 Eylül'ün üç temel hedefinden biri Yeşil Kuşak projesinin tamamlanması, ikincisi Türkiye'de yükselen solun ve örgütlü toplumun geriletilmesi ve üçüncüsü de Türk ekonomisinin uluslararası sermayeye pazar olarak entegre edilmesidir.