Atatürk'e sevgi azalmıyor, artıyor
Şu gerçek artık görülmelidir ki, Atatürk'ün temellerini attığı demokratik, laik, hukuk devleti nitelikleri Türkiye Cumhuriyeti'nin, çağdaş bir devlet olarak ayakta kalmasının güvencesidir.
Bu Türkiye, Atatürk'ün tahayyül ettiği Türkiye değil. Bu tablo Atatürk'e olan sevgiyi ve özlemi artırıyor
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ü ölümünün 82. yıldönümünde özlem, sevgi ve saygıyla andık.
Bu 10 Kasım'da da, salgın koşullarına karşın, halk akın akın Anıtkabir ve Dolmabahçe'yi ziyaret etti.
Milli bayramlarda ve 10 Kasım'da Ata'ya olan ilgi gösteriyor ki halkın Atatürk'e olan sevgisi asla azalmıyor. Emaneti olan laik cumhuriyete karşı hamleler arttıkça Atatürk'e olan sevgi ve özlem azalmıyor, artıyor.
Kuşku yok ki Atatürk 20. yüzyılın en büyük lideridir. 21. yüzyılda da O'nu ve vizyonunu aşacak bir lider de görünmüyor.
Buna karşın, Atatürk'e, O'nun ilke ve devrimlerine, laik Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı hareketleri, karşı devrim çabaları da bitmiş değil.
Bunun son örneğini 15 Temmuz 2016'da, ABD desteğindeki FETÖ'nün giriştiği kanlı askeri darbe girişiminde gördük. İktidarın desteği, ortaklığı ve ABD'nin işbirliğiyle güçlenen FETÖ mensubu asker ve sivil kesimler, 15 Temmuz'da bir askeri darbeyle karşı devrimi taçlandırmak istediler. Ancak başaramadılar.