Başlamadan biten hukuk reformu
Demokratik hukuk devletlerinde bırakın bir siyasi parti liderine, herhangi bir vatandaşa yönelik böyle bir tehdit, hakaret edildiğinde yargı kendiliğinden harekete geçer. Savcı soruşturma açar. Siyaset kurumu tepki verir.
Anayasa Mahkemesi'nin kararını uygulamayan alt mahkemenin tutumuna karşı çıkmayan hatta alt mahkemenin tutumunu destekleyip Anayasa Mahkemesi'ni suçlayan bir iktidar, hukuk reformu yapsa ne olur yapmasa ne olur? Bu reformun uygulanacağına kim inanır?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Merkez Bankası Başkanı ile Hazine ve Maliye Bakanı'nı değiştirdikten sonra, ekonomi, demokrasi ve hukuk alanlarında reformlar yapılacağını açıkladı.
Demokrasi ve hukuk alanındaki reformların ekonomiyi güçlendirmek, yabancı sermaye yatırımlarını artırmak amacına da hizmet edeceğini söyledi. Hukuk reformlarının insan haklarını esas alacağını da açıkladı. Ardından Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de benzer açıklamalar yaptı.
Hukuk reformu yapılacağı ilân edildi ama aynı günlerde yaşananlar bu hukuk reformunun başlamadan bittiğini gösterdi.
Hukuk reformu bir tarafa Türkiye mevcut hukuk kurallarını zaten uygulamayan bir ülke haline geldi. Bundan sonra yeni bir hukuk reformu gelse de uygulanıp uygulanmayacağının bir garantisi yok.
"Hukuk reformu geliyor" denildiği günlerde, organize suç örgütü liderliği nedeniyle mahkûm olmuş Alaattin Çakıcı, Ana Muhalefet Partisi CHP'nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu tehdit eden, hakaret dolu bir açıklama yaptı.