Ecevit’in yazıları
TÜRK siyasetine yön vermiş, halkın gönlünde büyük bir yer edinmiş önemli liderlerden biri olan Bülent Ecevit, 5 Kasım 2016 günü, ölümünün 10. yılında, bazılarına benim de...
TÜRK siyasetine yön vermiş, halkın gönlünde büyük bir yer edinmiş önemli liderlerden biri olan Bülent Ecevit, 5 Kasım 2016 günü, ölümünün 10. yılında, bazılarına benim de katıldığım çeşitli törenlerle anıldı.
Ecevit’i anma etkinlikleri içinde özel bir yere sahip olan ise Rahşan Ecevit-Bülent Ecevit Bilim, Kültür ve Sanat Vakfı’nın yaptırdığı bir çalışmaydı. SALT Araştırma, Bülent Ecevit’in 1.500’e yakın yazısını bir araya getirerek bir internet sitesi oluşturdu ve 10. ölüm yıldönümünde http://ecevityazilari.org/ adresinde kullanıma açtı. Bülent Ecevit’in, gazetecilik dönemindeki köşe yazıları, siyasette değişik vesilelerle yazdığı siyaset, kültür, sanat konularındaki yazılarına bu siteden ulaşabilirsiniz. Gazeteciler, bilim insanları, araştırmacılar, öğrenciler için olduğu kadar gelecek nesiller için de çok değerli bir kaynak oluşturan bu çalışmaya emeği geçen herkese teşekkür etmek gerekiyor.
BU BİZİM PARA MI?
İzlediğim törenlerde her yaştan katılımcının Bülent Ecevit’e duydukları özlem çok büyüktü. En çok vurgulanan yönlerinden biri dürüst ve mütevazı bir kişiliğe sahip olmasıydı. Orta yaş ve üzerindeki gençlere Ecevit’in bu iki yönünü vurgulayarak anlatıyorlardı.
Ecevit, gerçekten dürüst bir kişiliğe sahipti. Siyasete ‘Sayın’ hitabını getirmiş ve yerleştirmiş, herkese saygılı, kişisel çıkar diye bir kavram bilmeyen, siyasette doğrultu tutarlılığına çok önem veren ve oy hesabıyla bundan hiç sapmayan bir karakteri vardı.
Halkçıydı ve halk gibi yaşadı. Normal bir vatandaş hangi düzeyde yaşıyorsa, Ecevit’in yaşam tarzı da öyleydi. Bülent Bey de Rahşan Hanım da bu yaşam tarzlarını hiç bozmadılar; malda, mülkte, lükste hiç gözleri olmadı. Sahip olduklarını da siyaset için, yoksullar için harcadılar veya bağışladılar.
Ecevitlerin parayla hiç işleri olmadı. O kadar ki, Bülent Ecevit paraları tanımazdı bile. Bir miting yolculuğunda, bir Anadolu kasabasında vatandaşlar davul-zurnayla otobüsünün önünü kesmişlerdi. Bülent Ecevit, otobüsten inip çok kısa bir konuşma yaptı. Bu arada kendisine davulcuya gelenek gereği para vermesi gerektiği söylendi. O da Rahşan Hanım’a seslenerek para istedi. Rahşan Hanım da o zaman piyasaya yeni çıkmış birkaç 20 lira gönderdi. Ecevit, yeni paraları elinde evirip çevirdikten sonra, biz gazetecilere sormuştu, bu bizim para mı diye...
Paradan o kadar uzak biriydi...