Toplumsal muhalefeti güçlendiren üç hamle
Baroları bölerek kontrolü altına almak, üniversite sınavına girecek gençleri değil turizm şirketlerini öncelemek, salgın koşullarında büyük zorluk çeken işçilerin değil işverenlerin yükünü hafifletmek... Bunlar Türkiye’nin zorunlu ihtiyaçlarından değil iktidarın siyasal tercihlerinden kaynaklanan adımlardır.
Avukatlık yasasını değiştirerek baroları parçalamayı öngören yasa teklifinin dün Meclis’e verildiği saatlerde avukatlar İstanbul Çağlayan Adliyesi’nin önünde demokratik mücadele tarihine geçecek bir miting yaptılar. Benzer bir miting Ankara’da gerçekleşecek.
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, binlerce avukata hitaben çok etkili bir konuşma yaptı. Salgın koşullarına karşın avukatlar haklarını savunmak için bir araya gelerek toplumsal muhalefetin önemli bir örneğini verdiler. Durakoğlu, baroları bölme projesinin, yüksek yargıyı FETÖ hakimiyetine sokan 12 Eylül 2010 referandumunun bir devamı olduğunu vurguladı. Baroları bölmenin de FETÖ projesi olduğunu anımsatarak, sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi.