Türkiye’nin kararlılığı
TÜRK Hava Kuvvetleri'nin YPG'yi Suriye'de vurması, büyük bir terörist grubunu etkisiz hale getirmenin ötesinde siyasi bir anlam taşıyor.Fırat Kalkanı operasyonuyla Dabık’ı da kontrol altına alıp El Bab’a...
TÜRK Hava Kuvvetleri'nin YPG'yi Suriye'de vurması, büyük bir terörist grubunu etkisiz hale getirmenin ötesinde siyasi bir anlam taşıyor.
Fırat Kalkanı operasyonuyla Dabık’ı da kontrol altına alıp El Bab’a yaklaşan TSK ve desteklediği ÖSO’nun ilerleyişi sürerken F-16’ların YPG’yi bu bölgede vurması, Ankara’nın kararlılık mesajıdır.
Türkiye, PYD ve YPG’nin PKK’nın kolları olduğu görüşünü ısrarla ve kanıtlarla savunurken, ABD’de de aynı kararlılıkla PYD-YPG’yi terör örgütü saymadığını ve silahlandırmaya, desteklemeye devam edeceğini savunmayı sürdürüyor.
Türkiye ile ABD’nin bu konuda görüş ayrılığı devam ederken, ABD’nin daha önce YPG’yi vurmayın demesine karşın, Türk jetlerinin Suriye’de YPG’yi vurması önemlidir.
Türkiye bu operasyonla PKK ile YPG’yi ayırmayacağını, ulusal çıkarının gereğini yapacağını göstermiş oldu. Ankara, PKK-PYD-YPG cephesinin kuzeyden, Cerablus üzerinden koridor açma girişimini engellediği gibi güneyden, El Bab üzerinden koridor açmasına da izin vermeyeceğini ortaya koydu.
TSK ve desteklediği ÖSO’nun El Bab’ı da kontrol altına alması halinde, PKK’nın güneyden koridor açması tümüyle engellenmiş olacak. Ankara’nın, El Bab’ın ÖSO kontrolüne geçmesine verdiği önem bu amaçtan kaynaklanıyor. El Bab da alındığında PKK-PYD-YPG koridor planını hayata geçirme zeminini coğrafi ve askeri olarak kaybetmiş olacak.
Ankara’nın bu koridoru önlemek konusunda gösterdiği kararlılık, Kuzey Irak’tan sonra Kuzey Suriye’de oluşturulmak istenen devlet yapısıyla, Türkiye’nin parçalanmasına dönük tehdidin büyümesini önlemeye yöneliktir. Türkiye, Kandil’den başlayarak Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’de oluşturulan ve Türkiye’nin güneydoğusunda oluşturulmaya çalışılan kantonların birleştirilmesinin anlamını ve doğacak sonucu bilmektedir.