Bu coğrafyanın kaderi!
Dün, üç kıta yedi iklimde hükümrandık. Bugün o görkemli imparatorluğumuzun külleri üzerinde yeşerttiğimiz Türkiyemiz de üç kıtanın kavşak noktasında, çok netameli bir coğrafyayı işgal etmektedir.
Dün, üç kıta yedi iklimde hükümrandık. Bugün o görkemli imparatorluğumuzun külleri üzerinde yeşerttiğimiz Türkiyemiz de üç kıtanın kavşak noktasında, çok netameli bir coğrafyayı işgal etmektedir.
Çetin coğrafyanın ne olduğunu biz Karadenizliler çok iyi biliriz. Zira sahip olunan bir avuç arazinizde bile ayağa kalktığınızda, yuvarlanmamak için dik duramazsınız. Arazi öylesine meyillidir ki dengeyi sağlayabilmek için kontrollü olmak zorundasınız.
Düz arazide ayakta durmak için ayrıca bir efor sarf etmeye gerek yoktur ama meyilli (dik) arazide buna mecbursunuz.
Şu halde bu coğrafyada var olabilmek ve varlığını sürdürebilmek için çok daha güçlü olmalıyız.
Aksi halde ya uydu, kullanışlı olacağız ya da yutulup gideceğiz.
Geçen asrın başlarında bize bir kefen biçilmişti. Cihan savaşıyla imparatorluğumuzu kaybettik lakin Kurtuluş Savaşıyla biçilen o kefeni yırttık.