Erdoğan gerçekleri haykırıyor lakin
Hürriyet yazarı Fuat Bol bu hafta 'Erdoğan gerçekleri haykırıyor lakin' başlıklı yazısını kaleme aldı.
SAYIN Erdoğan alışageldiğimiz siyasetçilere benzemiyor. Malum, siyasetçilerin lügatinde ‘hayır’ sözcüğü yoktur ve asla dört köşe söz söylemezler.
Diğer bir ifade ile asla kitabın ortasından konuşmazlar. Söylenmesini gerekeni de söyler gibi, söylenmemesi gerekeni de söylemez gibi yaparlar.
Kısaca, siyasetçiler, sözü eğip bükerler, çoğu kez ne dedikleri anlaşılmaz. Siyasetçinin ve her kesimden insanın en tehlikelisi münafık olandır; o da yuvarlak konuşur, onun da söylediklerinden herkes istediğini anlar veya anladığını zanneder!
Erdoğan öyle değil, onun kalbinde ve zihninde ne varsa dilindedir. Düşündüğü ve inandığı gibi konuşur ve asla sözü eveleyip gevelemez. Kalbinin ve zihninin berraklığı diline yansımıştır.
İşte bütün dünyanın karşısında titrediği ve karşısında el pençe durduğu İsrail Cumhurbaşkanı’na ‘One minute’ ihtarı çekerek; ‘Sesinin bu kadar yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Öldürmeye gelince siz öldürmesini çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl vurduğunuzu, nasıl öldürdüğünüzü çok iyi biliyorum. Tankın üzerine çıkıp, Filistin topraklarına girdiğinde, apayrı bir mutluluk duyan başbakanlarınızın olduğunu biliyorum...’ zalimin yüzüne karşı zulmünü haykıran Erdoğan’dan başka kimse var mı?
O gün de yoktu, zulmün ayyuka çıktığı bugün de yok.
Hemen herkesin dilsiz şeytan kesildiği bugün de İsrail zulmünü dillendiren ve haykıran yegâne devlet başkanı Sayın Erdoğan’dır. İslam ve Arap ülkelerinin üzerlerine ölü toprağı serpilmiş gibi alayı suspustur. Ve hatta birçoğu İsrail’e yardım etmektedir.