Hak, hukuk, adalet mi dediniz?
Hak, hukuk ve adalet kavramları yalnızca sözcüklerde kaldı, zira bunların hakikatlerinin, işlevsel yansımalarının sırra kadem bastığı, onlarca ve hatta yüzlerce yıl oldu.
Hak, hukuk ve adalet kavramları yalnızca sözcüklerde kaldı, zira bunların hakikatlerinin, işlevsel yansımalarının sırra kadem bastığı, onlarca ve hatta yüzlerce yıl oldu.
Bugün gelinen noktada, güçlü konumda olan dünyanın sözde en medeni(!) ülkeleri -ki bunların hiçbirisi Müslüman değildir- başta Türkler olmak üzere tüm Müslümanlara insan gözüyle bakmamaktadırlar.
Ne demek istediğimizi, İsrail’in ve Ermenistan’ın çoluk çocuk demeden işlemekte olduğu sivil katliamlarında görebilirsiniz. Bir hayvan katli için ayağa kalkan insanlığın, bunca Müslüman katliamları karşısındaki sessizliğini başka ne ile izah edebiliriz?
Bu denli bir düşmanlık, Müslümanların şahıslarından ziyade inanç sistemleri olan İslam dininedir. Bunu da saklamıyorlar; kimileri TV ekranlarından bu durumu dünyaya haykırmakta, kimi soysuzlar da bu dinin kutsal kitabı olan Kuran-ı Kerim’i meydan yerinde yakmakta bir beis görmüyor.