İmamoğlu balonu
Hürriyet yazarı Fuat Bol bu hafta 'İmamoğlu balonu' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Ekrem İmamoğlu adeta bir balon gibi şişirildikçe şişiriliyor. Kendisi dört buçuk yıldır İstanbul’a belediye başkanlığı yapıyor, vadettikleriyle alakalı olarak, henüz taş üstüne taş koymuş değil.
Buna rağmen ‘efsane belediye başkanı’ olarak yutturulmaya çalışılıyor. Bu durumu iki şekilde başardı. Bunlardan birincisi; yönettiği merkezi hükümetteki bakanlıkların yarısının bütçelerinden fazla bir bütçeyi reklam ve propagandaya ayırması, bir diğeri ise bunu kullanışlı gören iç ve dış mihrakların şişirmesidir.
En son önüme gelen bir haberle dehşete kapıldım ve doğrusu ‘pes’ demekten kendimi alamadım. Haberi dillendiren kişinin yorumu ise, ‘Böyle başa böyle tıraş’ dedirten cinstendi.
Haberin başlığı; “İmamoğlu, Küresel Belediye Başkanları Yarışması’nı kazandı” şeklindeydi. Haberi dillendiren kişinin yorumu ise; “İstanbul’a bir eser kazandırmadı diyenlere selam olsun”du.
Merak edip haberi okuduk. İstanbul’da rezil bir belediyeciliğin yansımalarını her gün yaşayan biri olarak, bizim göremediğimiz ne yapmış olabilir diye dikkatle okuduk. Aa! Bir de ne görelim; Beyefendi, ‘Askıda ekmek’ projesi ile bu ödüle layık görülmüş.
Hizmete bakar mısınız? Hemen her mahalle fırıncısının veya ekmek de satan pastanelerin yaptığı basit bir işi, allayarak pullayarak, ‘eser’ diye yutturmaya kalkıyor ve bu gözbağcılık hem içeride ve hem de küresel ölçekte karşılık buluyor.
Breh! Breh! Breh!
Eskiden namludan doldurma tüfekler vardı; tesir güçleri az olan bu silahlar tek atımlıktı. Ekrem İmamoğlu da yukarıdan ve hemen her yerden doldurmalarla çok fena havaya girdi.
ABD Başkanı Biden bile bunun için “İstanbul’da Erdoğan’ı yenen adam” diye söz ediyor.
İçeride ise, vaktiyle ablası konumunda olan Akşener, onun yüzünde ‘Rabbi yessir’ olduğunu söylüyor ve kendisini Fatih Sultan Mehmet’e benzetiyordu.