İttifak ve seçimler
Ülke olarak, bir imparatorluk bakiyesiyiz ve bundan dolayı da, başka ülkelere oranla birçok çeşitliliği bir arada yaşamaktayız. Bu hal, kıymetine bilene ve değerlendire-bilene göre paha biçilmez bir zenginliktir. Bizim...
Ülke olarak, bir imparatorluk bakiyesiyiz ve bundan dolayı da, başka ülkelere oranla birçok çeşitliliği bir arada yaşamaktayız. Bu hal, kıymetine bilene ve değerlendire-bilene göre paha biçilmez bir zenginliktir.
Bizim eskilerimizin çok güzel bir tespiti vardır: ‘ ..maksat aynı lakin rivayet muhtelif..’
Danıştay 8. Dairesi, ‘andımız’ konusunda maksadını aşan bir karar verdi ve ortalık toz duman oldu. Halbuki ne idarenin (ülkeyi yönetenler), o andı kaldırırken ‘Türk’ü, Türkleri’ hedef almak gibi bir derdi vardı ve ne de, ant savunucularının ‘Türk’ü ve Türkleri’ ırki yönden üstün görüp, diğerlerini aşağılama gibi bir dertleri var.
Tartışma konusu; yargının, yerindelik kararı vermesinden ve idarenin hakkını gasp etmesinden kaynaklanıyor. Bu yüzden Türkiye insanı az çekmedi. Bir başörtüsü yüzünden, yıllar boyu toplumu gerdik; kendi evlatlarımıza ayırım yapıp onları dışladık, eğitim haklarını engelledik.
Bütün bu ‘absürt’ kararları, üzerlerine vazife olmadığı halde, mahut mahkemeler verdi.
Hangi etnik kökenden gelirse gelsin, bu ülkede hiç kimsenin Türk’le, Türklerle; Türk olmalarından dolayı bir sorunu yoktur ve olamaz. Türklerin de diğer etnik kesimlerle, etnik aidiyetlerinden dolayı bir sorunu yoktur ve olamaz.
Şehitliklerimize gidin, oralardaki mezar taşlarına (levha) bakın ve oralarda koyun koyuna yatmakta olanların kimler olduğunu görün ve tek kelime ile UTANIN!
Ne kötü birer mirasyediyiz! Atalarımızın canları pahasına bize bıraktığı bu aziz vatanın kıymetini bilmiyor, onların, (çeşitli etnik kökenden) el ele verip canları uğruna kurtardığı ve bize emanet ettiği bu ülkede bizler, el ele verip, vatanseverlikte ve birbirimizin kıymetini bilmede yarışamıyoruz.
Bunu yapabildiğimiz takdirde; ne denli boş şeylerle uğraştığımızı görüp, kendimizden ve yaptıklarımızdan hicap duyacağız (utanacağız) ama.. Ah! Bir yapabilsek!
Ülkemizin ‘beka’ sorunu var diyerek ittifak kuran AK Parti ile MHP, işte bu; maksatları aynı olmasına rağmen, çeşitli rivayetler yüzünden ayrı düşüp, mahalli seçimlerde ittifak yapmayacaklarını açıkladılar.
Daha önce, İstanbul’da aday çıkarmayacağını açıklayan MHP, bu kez aday çıkaracaklarını ilan etti.
Keskin sirke küpüne zarar verir; durduk yerde, hışımla kalkan her iki tarafın da zararla oturacağı muhakkaktır.
Malum; sağdaki bölünmüşlük solun, soldaki bölünmüşlük de sağın işine yarar.
Yerel seçimlerin her ne kadar kendine özgü şartları varsa da, kitlesel bölünmüşlüğün yegane çaresi ittifaktır.
Sayın Erdoğan, 1994 yılı mahalli seçimlerinde İstanbul’da yüzde 25’le Büyük Şehir Belediye Başkanı seçildi. Yani tek kelime ile sürpriz oldu.
Bunca siyasi dağınıklıkla görünen o ki, 31 Mart 2019 Mahalli seçimleri de büyük sürprizlere gebedir.
Bundan dolayı da siyasi partilerin adaylarını belirlerken kılı kırk yarmaları gerekir.
Yani tavanda sağlanamayan ittifak, toplumu kucaklayıcı adayların şahsında tabanda gerçekleştirilmelidir.