Lider farkı!
AK Parti’de yaşananlar, bilmeyenleri hayrete düşürüyor. Nasıl olur da; bir başbakan ve parti başkanı, kendiliğinden çekileceğini ve olağanüstü kongrede de aday olmayacağını söyler. Böyle bir...
AK Parti’de yaşananlar, bilmeyenleri hayrete düşürüyor. Nasıl olur da; bir başbakan ve parti başkanı, kendiliğinden çekileceğini ve olağanüstü kongrede de aday olmayacağını söyler. Böyle bir hükümet ve siyasi parti; nasıl, paramparça olmaz?! Üstelik, çekileceğini söyleyen genel başkan ve başbakan olan kişi; bir nefer gibi, milletvekilliği görevini sürdüreceğini ifade ediyor... Bütün bunlar, şimdiye kadarki alışageldiğimiz siyasi partilerde olmazdı; olmaları mümkün değildi. Çünkü onların hiçbirisi bir dava gütmüyordu; hemen hepsi particilik oynuyordu. Dolayısıyla onların her birisi liderden yoksundu; genel başkanlar tarafından idare ediliyorlardı. AK Parti, ezel kadar eski ebed kadar yeni bir davanın misyonunu yüklenerek siyaset arenasına çıktı. Unvanı, yalnızca genel başkan olan birisiyle değil; ete kemiğe bürünmüş bir liderle yola çıktı. Muarızları; ecnebilerin kayıklarına binip, onların şişirdiği yelkenlerle yol alıyor ve bu cümleden olarak; başına geçtikleri millete dünyayı dar ediyorlardı. Şeytani kuralları kendileri belirleyip koyuyor; aynı kurallarla milletin arzuları gerçekleşmeye yüz tutunca da, bunlar iptal edilip ve yok sayılıp; daha beter şeytani kurallarla millete dayatılıyordu. Mahut zihniyet erbabının niyetleri bozuk olduğu için; millete rağmen attıkları her adım ayaklarına dolaştı ve kendilerini kazdıkları kuyulara düşürdü. 367 garabetini hatırlayın! "Sözde değil, özde laik Cumhurbaşkanı" ararlarken ve sözde, bir AK Partilinin cumhurbaşkanlığının önü kesilmek istenirken; yani yağmurdan (milletin seçtiklerinden) kaçarken doluya (milletin kendisine) tutuldular.