Muhalefetin acizliği ve düştüğü dereke!
Demokrasinin olmazsa olmazı muhalefettir. Bizdeki demokrasinin şanssızlığı, cumhuriyeti kurduğunu iddia eden bir partinin muhalefet olmasıdır. Bu, bir siyasi partiden ziyade; "kifayetsiz muhterisler"in bir araya geldiği ve âdeta "dinim...
Demokrasinin olmazsa olmazı muhalefettir. Bizdeki demokrasinin şanssızlığı, cumhuriyeti kurduğunu iddia eden bir partinin muhalefet olmasıdır. Bu, bir siyasi partiden ziyade; "kifayetsiz muhterisler"in bir araya geldiği ve âdeta "dinim kinimdir" diyen ve ne olursa olsun; kurulu tüm düzenlere karşı olmayı maharet bilen ve bu uğurda sergiledikleri ile şeytanlara taş çıkartan bir lonca görünümündedir. Mahut zihniyetin hedefi millet ve milletin değerleridir. Köksüz olmaları hasebiyle, köklü gördükleri her şeye düşmandırlar. Aydın geçinenleri; bilmediğinin düşmanı olmanın çaresizliği içinde daha da saldırgandır. Öz köklerinden iğrenir ve kurtuluşu Avrupa’nın kusmuğunda ararlar. Halbuki; uğrunda öldükleri Avrupalı bile bunları kendinden saymamış ve elindeki kavanozu dışından yalatarak cemiyet arenasına salmış; bunlar da asriliği-ilericiliği rakı içmekte bulmuş, içmeyenleri gericilikle suçlamışlardır. Mahut tipler; ne doğulu ve ne de batılı olamamış, bulamaç tiplerdir. Allah, Peygamber, din, iman, Kur’an, cami, Müslüman vb. kelimeleriyle karşılaşınca; "e’üzü" duymuş şeytan gibi sırra kadem basarlar! Çeyrek asırlık tek partili iktidarları boyunca; başka bir partinin varlığına bile asla tahammül edememiş; hem çalıp-hem oynayarak, milletin beyninde boza pişirmişlerdir.