Pazar yazıları -34-
Sevgili Peygamberimizin (aleyhisselam) vefatlarından 80 gün önce; Cibril-i Emin aleyhisselam, Allahü tealadan ‘Nasr-Yardım’ suresini getirmişti. Bu surede Cenab-ı Hakk mealen; "Allahü tealanın yardımı ve fetih geldiğinde;...
Sevgili Peygamberimizin (aleyhisselam) vefatlarından 80 gün önce; Cibril-i Emin aleyhisselam, Allahü tealadan ‘Nasr-Yardım’ suresini getirmişti. Bu surede Cenab-ı Hakk mealen; "Allahü tealanın yardımı ve fetih geldiğinde; insanların, Allah’ın dinine grup grup girdiğini gördüğünde Rabbinin övgüsünü tesbih et ve mağfiret dile" buyurulmaktadır.
İbn-i Arabi Hazretlerinin buradaki tespiti şudur:
"...Böylece Allahü teala kendisini göndermekle amaçladığı risaletin tebliğini tamamladığında Peygamberini (aleyhisselam) bu emirle dünyadan çekip almış, bağışlanma dileyerek sürekli Allahü teala ile kalsın diye koruma perdesi altında yarattıklarından gizlemek istemiştir. Çünkü Muhammed aleyhisselam tebliğ, irşad ve risaleti yerine getirmekle ilgilenmek devrindeydi. Sevgili Peygamberimizin sallallahü aleyhi ve sellem Rabbinden başkasının giremediği bir ‘vakti’ vardı. Diğer vakitleri ise, yapmakla sorumlu olduğu insanların işlerini gözetmeye adanmıştı. Böylece Allahü teala kendisini -Hakk’ın emrinden olsa bile- yaratıkların işleriyle ilgilendiği vakitlerinden ayırdığı bu tek vakte döndürmüştür..."
Sevgili Peygamberimiz aleyhisselam bu sureyi okuduğunda, mecliste bulunanlardan yalnızca Hazreti Ebûbekir radıyallahü anh efendimiz; O’nun (aleyhisselam) çağrıldığını anlamış ve hüngür hüngür ağlamıştır.
Kulun, Cenab-ı Hakk nezdindeki en beğenilen hâli; gözü yaşlı, boynu bükük, tevbe eden ve bağışlanması için yakaran hâlidir. Kulluk da zaten bundan ibarettir.