Pazar yazıları -66-
Peygamberlerden (aleyhimüsselam) sonra en büyük insan sevgili Ebubekir (radıyallahü anh) efendimizdir. Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimizin çocukluk ve gençlik yıllarında en yakın arkadaşıydı.Efendimizden...
Peygamberlerden (aleyhimüsselam) sonra en büyük insan sevgili Ebubekir (radıyallahü anh) efendimizdir. Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimizin çocukluk ve gençlik yıllarında en yakın arkadaşıydı.
Efendimizden iman hakikatlerini duyar duymaz, tereddütsüz iman etmiş; Mi’rac hadisesinde bir kısım Müslümanların dahi imanları sarsılmışken; müşriklerin, akıllı insan diye başvurup yalanlamasını bekledikleri Hazreti Ebubekir efendimiz; "O söylediyse doğrudur!" buyurarak "Sıddık-ı ekber" makamına ulaşmıştır.
Başta canı ve malı olmak üzere, sahip olduğu her şeyini, Resulullah (aleyhisselam) efendimiz uğruna feda etmiş, böylece; "ölmeden evvel ölenler" taifesinin başını çekmiştir. Onun sokaktaki, başı öne eğik ve düşünceli yürüyüşünü gören sevgili Peygamberimiz (aleyhisselam) Eshab-ı kiram (rıdvanullahi teala ecma’in) efendilerimize dönerek; "canlı cenaze görmek isteyen Ebu Kuhafe’nin oğluna (Hazreti Ebubekir) baksın!" buyurdu.
Sevgili Peygamberimizin (aleyhisselam) büyüklüğünü ve Cenâb-ı Hakk’ın katındaki değerini ve Mahbubiyyetini en ziyade anlayarak; "Resulullah’ın bir sehvini (hafif yanılmasını, küçücük bir hatasını) kendi sevabımdan (bütün ibadet ve taatlarımdan) daha iyi bilir ve O’nun sehvini talep ederim" buyururdu. (Yani; "Keşke Muhammed aleyhisselamın bir sehvi olsaydım" demiştir.) Mektubat-ı Rabbani, 1. Cilt, 305. Mektup.