Yerel seçimlerin önemi
Yerel yönetimler, siyasetçiler ve mensubu oldukları siyasi partiler için laboratuvar özelliğindedir. Zira yerel yönetimlerde direkt halkla temas vardır; halk da burada edindiği kanaatini kolay kolay değiştirmemektedir. Nitekim bu...
Yerel yönetimler, siyasetçiler ve mensubu oldukları siyasi partiler için laboratuvar özelliğindedir.
Zira yerel yönetimlerde direkt halkla temas vardır; halk da burada edindiği kanaatini kolay kolay değiştirmemektedir.
Nitekim bu günkü, uzunca süren iktidara dikkat edildiğinde; işin temelinde, vaktiyle Refah Partisinin sahip olduğu yerel yönetimlerin halka dönük ve halk için olan icraatları vardır.
Başka bir deyişle; Refah Partisi zihniyetini iktidara ve liderini (N. Erbakan) Başbakanlığa taşıyan, sahip olduğu belediyelerin performansı olmuştur.
Aynı şekilde; Sayın Erdoğan’ı da siyasi parti liderliğine, Başbakanlığa ve Cumhurbaşkanlığına taşıyan güç, onun İstanbul Büyükşehir Başkanı olduğu dönemde sergilediği başarılı çalışmalarıdır.
Yeri gelmişken şu iki hususun altını çizmeden edemeyeceğim: Birincisi MHP lideri Sayın Bahçeli’nin, ittifak paralelinde sergilemiş olduğu tavırdır.
İstanbul gibi, küçük Türkiye sayılan bir metropolde aday göstermemesi ve ittifak yaptığı partinin adayanı destekleyecek olması, eşine çok az rastlanabilir bir alicenaplık ve özveridir. Düşünün ki, böylesi bir tavrı rakip bir siyasi partinin lideri sergilerken, mahut partinin (AK Parti) kendi belediye başkanları bile sergileyememiştir.
Türkiye’nin dört bir koldan kuşatıldığı bu netameli ortamda, koltuğa yapışmak ve kalkmamak için direnmenin dava adamlığı ile yakından ve uzaktan bir ilgisi olmasa gerektir!
Sayın Bahçeli’nin tavrı ne denli takdire şayansa; koltukta şeref arayan ve buldum zanneden anılan belediye başkanlarının yerilmesi ve kötülenmesi o denli elzemdir.
Bakınız; Türkiye’deki tüm kurum ve kuruluşlarının kılcallarına değin nüfuz etmiş FETÖ ile mücadelede, iktidar olsun, muhalefet olsun belediyelerden tık yok! Olan da sade suya tirit kabilinden..
Türkiye madem bu bela örgüte karşı bir savaş veriyor; işe, yerel yönetimlerde, kirlenerek yıpranmış ve FETÖ’ye teşne olmuş, her kademedeki yerel yöneticileri silerek başlamak lazım.
Yerel yönetimlerdeki muhalefet partililer de, tıpkı iktidar partililer gibi muktedir olduğundan (akçeli işlerle direkt ilgili olmalarından dolayı), FETÖ’nün buraları boş bırakması düşünülemez.
Hatta şunu rahatlıkla iddia edebiliriz; tüm akçeli işlerde FETÖ’nün kriptoları, her kademede cirit atmaktadır!
Bundan dolayıdır ki, mevcut yerel yöneticiler, FETÖ ile gerekli mücadeleyi yapamaz (!), yapmadılar da zaten.
Ne demişler; eskiye rağbet olsaydı Bit Pazarına nur yağardı!
Yepyeni sayfalar açmak ve taze başlangıçlar yapabilmek için, yerel kadroların A’dan Z’ye yenilenmesi gerekmektedir.
İktidar partisi olsun, Ana muhalefet partisi olsun; genel seçimlerdeki tabloyu gördüler.
Oy kaybetmelerinde en büyük pay yerel yönetimlerdeki performansları ve FETÖ’ye karşı olan duyarsızlıklarıdır.
Özetin özeti: iktidarın kilidi yerel yöneticilerin elindedir.