Acılardan ayrılık duvarları örmek
O hüzünlü ve kalbe işleyen unutulmaz şarkının sözlerinde olduğu gibi, bazen daha fazladır her şey ve bir eşikten atlar insan. Akşam eve beklediğiniz ve sofrayı hazır ettiğiniz eşiniz, oğlunuz ya da...
O hüzünlü ve kalbe işleyen unutulmaz şarkının sözlerinde olduğu gibi, bazen daha fazladır her şey ve bir eşikten atlar insan.
Akşam eve beklediğiniz ve sofrayı hazır ettiğiniz eşiniz, oğlunuz ya da kızınızın ölüm haberini almak mesela.
Durup dururken.
Sırf, yoldan geçen ve patlamaya ayarlı bir bombalı aracın yakınında olduğu için,
Ya da Karanfil Sokakta, o çiçekçiden aldığı yılın ilk karanfilleriyle sevdiğine giderken,
Bir pazar gününün akşamında; o son tatil demlerinin keyfini çıkardığı kafeden kalkıp, tatlı bir ertesi iş günü telaşının ortasında eve dönerken, hayattan koparılmak...
Geçen Şubat’ın 17’sinde yaşananları, farklı bir yerde ama çok yakınında, Mart’ın 13’ünde yeniden yaşamak. Daha doğrusu yaşadığının bile farkına varamamak.
Nasıl bir acı ve derin bir sızıdır bu...
Bir an gözlerimi kapatıp, sevdiklerini paramparça bulan insanların yerine koyuyorum kendimi. Saniyelik tahayyülü bile akla ziyan. Bir de onları düşünün.