Aleyna Tilki ve “özgürlükler ülkesi” Türkiye
Aleyna Tilki adlı küçük yaştaki bir kız çocuğunun içkili mekânlarda şarkı söylemesi ve bunun üzerinden yürüyen çocuk istismarı konusunda bile saflaşma-kutuplaşma yaşandı...
Aleyna Tilki adlı küçük yaştaki bir kız çocuğunun içkili mekânlarda şarkı söylemesi ve bunun üzerinden yürüyen çocuk istismarı konusunda bile saflaşma-kutuplaşma yaşandı ülkemizde.
“Bu kadarı da olmasın, bari bu konuda anlaşalım” diye aklımdan geçirdim.
Ama öğrendim ki mesele bambaşkaymış.
Tartışmanın içeriğine geçmeden önce kendi gözlemimi aktarayım size.
Yetenek Sizsiniz adlı bir yarışma programından tanıyoruz onu önce. Bir gitar eşliğinde Gesi Bağları adlı türküyü söylüyor. Ama ne söyleme. 16 yaşındaki bir kız çocuğunun gırtlağından âdeta Selda ile Rihanna karışımı bir ses çıkıyor. Jüri üyeleri dâhil herkes hayranlıkla dinliyor bu Batı gırtlağıyla söylenen nefis türküleri.
Sık sık “Yeni bir ses doğuyor” diye düşündüğümü hatırlıyorum.
Bir de jüri üyelerinden Eser’in “Müthiş bir gırtlağın var. Sesin ile önemli yerlere geleceğine inanıyorum. Umarım bu avantajını doğru kullanır ve ileride yanlışlar yapmazsın” sözleri kalmış aklımda.
Eser sanki olacakları sezmiş.
Çünkü Aleyna şarkı söylediği esnada gözyaşları dökerken kameralara takılan annesi Havva Tilki’nin ne denli hırslı olduğunu nasıl bilebilirdi?
Tabii bu ses çabuk keşfedildi. Doğan Music Center (DMC)’nin başındaki Samsun Demir ona hemen el uzattı ve Aleyna Tilki ilk albümünü çıkardı. Düşünebiliyor musunuz bu çocuğun Cevapsız Çınlama adlı şarkısı You Tube’da 98 milyonu aşkın kişi tarafından izlendi. Şarkı vasat ve uyduruk ama hem Aleyna çok güzel bir sese sahip hem de tartışmanın da gazıyla bu tıklama sayısına ulaştı anlaşılan.
BU ANNE BİR DE KIZ YURDU MÜDÜRÜ
İnsan bu, şeytana uyuyor bazen ve çıkıveriyor şirazeden ama bu hızlı yükseliş Aleyna’nın annesi Havva Tilki’yi çok çabuk baştan çıkardı. Sonra Sabah’ın Günaydın ekinden (Özlem Avcı-Oğuzhan Toracı-Furkan Haykır adlı genç muhabirlerin başarısı) öğrendik ki Aleyna içkili mekânlarda şarkı söylüyor. İstanbul Ataşehir’de bir kız öğrenci yurdunun da sahibi ve müdürü olan hanımefendi sanki ona emanet edilen yüzlerce kız çocuğunun ailesine mesaj verir gibi kendi kızını içkinin su gibi aktığı barlarda sahneye çıkarmış.