Belli ki görülmemiş bir hesap kaldı geriye

Fetullah Gülen’in mektup ulağı, yazılarım üzerine değerlendirme yaparken adımı zikretmeden beni “15 Temmuz darbesini önceden bilen” diye tanımlıyor.

Bir vakitler 12 Eylül’ün fırtına gibi estiği dönemde yasaklı olan Süleyman Demirel de gazeteciler tarafından “Bir bilen” diye tarif edilirdi yazılarda.

Onu hatırladım.

“Kasabın bıçağını yalayan inekler gibi” başlıklı yazımda(*) birtakım Kemalist emekli subayların ve kimi isimlerin sosyal medyada darbe imalı yorumlar yaptığından söz etmekteydim. Fetullah’ın mektup ulağı da 15 Temmuz öncesi FETÖ’cülerin darbe hazırlığı yaptığına dair yazdıklarımı ciddiye almamaktan pişmanlığını dile getirerek, bu yazımın kendisini ürperttiğini ifade etmiş.

Buraya kadar sorun yok. Ama kendisinin 15 Temmuz öncesi darbe olacağına ve bu yönde hazırlıklar yapıldığına dair bir bilgisinin ya da en azından hissiyatının olmadığı bana hiç inandırıcı gelmiyor. Müstear adla yazdığı makalelerde her olayı bilen ve önceden “tahmin” eden bir isim olduğundan, böylesine safça ve dehşete düşmüş gibi “15 Temmuz darbesini önceden bilenin bu yazısı beni ürpertti” mealinde ettiği kelamı üzülerek söylemeliyim ki amaçlı buldum. Gazeteciler “Koku” alır, olayları birleştirip edindiği bilgilerle donatarak değerlendirmelerini yazarlar. Yazık ki Türkiye’de daima devletin ve istihbarat örgütlerinin verdiği belgelerle kitap “yazan”lar bunu anlamakta zorlanıyorlar.

YAZININ DEVAMI