Etyen Mahçupyan ve haksızlık üzerine!
Son haftalarda çok üzücü yazılara tanık oluyoruz.Etyen Mahçupyan ile Yiğit Bulut arasında artık hakarete varan polemik giderek tatsız işten ayrılmalara da sebep oluyor.Örneğin Gülay Göktürk gibi onurlu...
Son haftalarda çok üzücü yazılara tanık oluyoruz.
Etyen Mahçupyan ile Yiğit Bulut arasında artık hakarete varan polemik giderek tatsız işten ayrılmalara da sebep oluyor.
Örneğin Gülay Göktürk gibi onurlu, demokrat ve dik duruşu ile herkesin kalbini kazanan bir yazarın Akşam gazetesinden ayrılmak zorunda kalışı. Büyük hayal kırıklığı.
Bu saatten sonra “O bunu dedi, şu da böyle cevap verdi” tarzı tartışmalara girecek değilim ama gelinen noktada iş giderek şirazesinden çıkıyor.
Beni ilgilendiren yıllarca birlikte program yaptığım Etyen Mahçupyan. Çünkü son haftalarda hiç beklemediğim bir sıradanlıkla Cumhurbaşkanı’nın danışmanlarını hedef almaya başladı. Etyen’den sohbetlerimizde bile işitmediğim kelimeleri yazılarında görmek beni inanılmaz derecede şaşırtmakta. “Karşısındaki kişi en ağır hakaretleri ederken o ne yapsın?” denilebilir ama Etyen’i farklı kılan özellikleri hepimiz biliyoruz. Derinlikli, rafine ve o lezzet bırakan dolaylı anlatımı. Son haftalardaki yazılarını okuduğumda “Çok kızsa bile gülüp geçen ya da insanı utançtan yerin dibine geçiren incelikli ifadelerin yazarı Etyen Mahçupyan nerede” diye aramaya başladım. Oysa bu sığ polemikleri herkes yapıyor.
Daha da üzüldüğüm şu oldu. Etyen’in kendisine hiç yanıt vermeyen Cumhurbaşkanı’nın diğer Başdanışmanı Cemil Ertem’i de hedef alması. Etyen iddia ediyor ki Cumhurbaşkanı’nın Başdanışmanı Türkiye’ye gelen yatırımcılara randevu bile vermiyor. Türkiye’nin yabancı yatırımcıya ihtiyaç duyduğu dikkate alınırsa, icra makamı olmasa bile Cumhurbaşkanlığı’nın böyle bir pozisyon alması ne kadar tehlikelidir, öyle değil mi?
Ama durum farklı.