Evinize kim girsin?
Günün sorusu bu.Amerika mı yoksa Rusya mı?Mecbur muyuz birine?Sanki “Kırk satır mı kırk katır mı?” sorusu.Kimse girmesin. “Ya İstiklâl ya Ölüm” diyen bir milletin çocukları olarak bu hain...
Günün sorusu bu.
Amerika mı yoksa Rusya mı?
Mecbur muyuz birine?
Sanki “Kırk satır mı kırk katır mı?” sorusu.
Kimse girmesin. “Ya İstiklâl ya Ölüm” diyen bir milletin çocukları olarak bu hain soruyu hayatımızın normali hâline getirmek isteyenlerin niyetini biliyoruz.
Tartışmanın sebebini hatırlatalım önce.
Kazakistan’da Soros’uyla FETÖ’süyle ayaklanma planlamış ve Orta Asya jeopolitiğinde 2,7 milyon km2’lik koca bir kara delik açmak istemişler ama yine hüsranla sonuçlanmıştı. Çünkü Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, içinde Rusya’nın da olduğu Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü(KGAÖ)nü yardıma çağırmıştı.
Ellerinde patladı bombaları. Oysa tam da “Orta Asya Baharı, Kazakistan’dan sonra Türkiye” demeye başlamışlardı.
Bunun üzerine ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Kazak hükûmetini eleştirerek aynen şöyle dedi:
“Neden herhangi bir dış yardıma ihtiyaç duydukları belli değil. Bu kapasiteye kendileri de sahipti. Yakın tarihten bir ders; Ruslar bir kez evinize girdi mi, onları evinizden çıkarmanın bazen çok zor olur.”
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Blinken’ın bu sözlerine çok sert bir karşılık verdi:
"Blinken, tarih derslerini çok seviyorsa, şunu bilmeli: Amerikalılar evinize geldiğinde, hayatta kalmak, soyguna veya tecavüze uğramamak zor oluyor. Kuzey Amerika kıtasındaki Kızılderililer, Koreliler, Vietnamlılar, Iraklılar, Panamalılar, Yugoslavyalılar, Libyalılar, Suriyeliler ve kendi evinde davet edilmeyen bu misafirleri görme şansına sahip olan diğer talihsiz insanlar, bununla ilgili birçok şey anlatabilir."