Fil terbiyecisi, Nasr suresi ve Gülen-2-
Önceki gün yazıyı “Gülen sonunda istemeyerek de olsa ‘okey’ dedi ve 7 Şubat MİT darbesinin düğmesine basıldı” diye bitirmiştik. Oradan devam edelim. İlk kısmı merak edenler bu linkten okuyabilir:...
Önceki gün yazıyı “Gülen sonunda istemeyerek de olsa ‘okey’ dedi ve 7 Şubat MİT darbesinin düğmesine basıldı” diye bitirmiştik. Oradan devam edelim. İlk kısmı merak edenler bu linkten okuyabilir:
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/588443.aspx
MİT darbesinin sonuçları biliniyor, tekrara gerek yok. Amerikalılar kadro yetersizliği konusunda Gülen’e hak vererek “görevimiz tehlike” ekibinin kadrolarında ufak bir değişiklik yaptı ve bir yıl sonra Gezi olaylarını başlattı. Cemaat de o zamana kadar iktidarı ve Erdoğan’ı yumuşatmak, biraz da zaman kazanmak için “Vallahi biz yapmadık, o savcı bizden değil, İsrail ajanı” algısı oluşturmaya çalıştı. Hüseyin Gülerce’yi bile buna inandırdılar. Gülerce cemaate verdiği konferanslarda Erdoğan’ı övüyor ve “Bu bizim işimiz değil, üzerimize yıkılarak aramızı bozmak istediler, o savcılar Mossad ajanı” diyordu. Gülerce aldatıldığını sonraları itiraf edecekti.
Sadece bununla da kalınmadı Cemaat’in içinden çıkmış bir isim; Fehmi Koru devreye girip Gülen’den Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, Erdoğan’a da selam gönderen bir “uzlaşma” mektubu getirmişti.
Erdoğan bu uzlaşma çabalarına inanmış göründü.