Kılıçdaroğlu yalan-dolanla saldırırken iktidar neden hep savunmada?
Türkiye Gazetesi Yazarı Fuat Uğur'un bugünkü (26.05.2022)'' Kılıçdaroğlu yalan-dolanla saldırırken iktidar neden hep savunmada?'' başlıklı yazısı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki günkü grup konuşmasında televizyoncu diliyle teaser verdi ve “Bu akşam saat 22.00’de Erdoğan ve ailesinin yanlarında 100 kişiyle birlikte nasıl yurt dışına kaçış planı yaptığını, hangi ülkeye gideceklerini BELGELERİYLE birlikte size anlatacağım” dedi. Haksızlık etmeyelim, iletişimi ve psikolojik harekâtı çok iyi biliyorlar ve siz istediğiniz kadar Kemal Kılıçdaroğlu’nun daha önce “BELGELERİYLE AÇIKLAYACAĞIM” dediği her şeyin yalan çıktığını, üstelik belge filan gösteremediğini bilin ve söyleyin. İşe yaramıyor, çünkü aptal bir kitle var ve onlar yine her zamanki gibi ekran başına kilitlenerek, onun BELGE vaadini asla hatırlayamadan yalanlarını gerçekmiş gibi ezber ediyorlar. Tıpkı 2014 yılında FETÖ kanalına çıkarak “Erdoğan kaçacak ve biz yurt dışından onu getirip yargılayacağız” lafına delicesine inandıkları gibi.
Hiç durmadı Kılıçdaroğlu.
Söylediklerinin ve oku diye eline tutuşturulanların yalan ya da iftira niteliğinde olduğunu bile bile konuştu.
2017 yılında FETÖ’cüleri darbeden aklamak için, ilk olarak FETÖ elebaşının intikam hırsıyla dillendirdiği “Bu bir kontrollü darbedir” lafını dolaşıma soktu devleti suçlayarak. İspat edeceğini ve belgelerini sunacağını söyledi. O kanıt dosyasının içinde, BELGE niyetine, yalnızca benim 2016 yılının şubat-nisan ayları arasında yayınladığım FETÖ’nün darbe hazırlığı içinde olduğuna dair üç yazım vardı. Kitlesi buna da inandı. O gece Meclis’te bombaların altında canını zor kurtaran CHP’li Vekil Özgür Özel “Bu kontrollü darbe filan değil, bal gibi alçak FETÖ darbesidir” diye yırtınmasına rağmen.
Aynı yıl gazete yöneticileriyle basın toplantısı yaptı. Yargıtay’ın FETÖ’cü olmanın delili olarak kabul ettiği ByLock’u çürütmek için talimat almıştı besbelli ve hiç duraksamaksızın attı iftirasını: