Merve Dizdar ve Nuri Bilge Ceylan’lar bize neyi anlatıyor?

Yukarıdaki her iki isim aslında birer sembol. Son haftalarda adları ödül törenlerinde yaptıkları konuşmalarla öne çıktı sadece. Kendini “Türkiye’nin Aydını” olarak tanımlayan akademi, medya...

Yukarıdaki her iki isim aslında birer sembol. Son haftalarda adları ödül törenlerinde yaptıkları konuşmalarla öne çıktı sadece. Kendini “Türkiye’nin Aydını” olarak tanımlayan akademi, medya, siyaset ve sanat camiasından geniş bir kesimi temsil ediyorlar. Ve onların ne denli haklı olduklarını samimi biçimde düşünen milyonlarca insan da var.

Aslında Merve Dizdar ve Nuri Bilge Ceylan nezdinde, bu camianın Türkiye demokrasisine, sosyolojisine, ekonomi politikasına, kadınların toplumdaki yerine dair fikirlerinde samimi olduklarını düşünüyorum.

Bu samimiyetin, fikirsel yeterliliğin ve haklılığın bir kanıtı olmadığını parantez açarak belirtmeliyim.

Onların söylediklerini toptancı biçimde reddetmek yerine, eleştirilerinde neden gerçeğin yalnızca tercih edilen bir bölümü üzerine odaklandıklarını sorgulamak gerek.

Merve Dizdar’ın Cannes’da aldığı ödül sonra okumaya çalıştığı metinde şunlar yazılıydı:

"Filmde canlandırdığım Nuray karakteri inandığı şeyler ve varoluşu için mücadele veren ve bu uğurda bedeller ödemek zorunda bırakılmış bir kadın. Onu tanımak ve anlamak için uzun uzun çalışmak isterdim ama ne yazık ki yaşadığım coğrafyada bir kadın olmak Nuray'ın ve Nuraylar'ın duygusunu doğduğum günden beri ezbere bilmeyi gerektiriyor. Ödülü Nuray ve onun gibi kadınların mücadelesine güç verebilmek için, kendine layık görülenlere boyun eğmeyip eyleme geçen, bu uğurda her şeyi göze alan ve ne olursa olsun umut etmekten vazgeçmeyen tüm kız kardeşlerime ve Türkiye'de hak ettiği güzel günleri yaşamayı bekleyen tüm mücadeleci ruhlara armağan ediyorum."

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
GÜÇLÜ DEĞİLSEN ÖL! Kanuni ve Safiye Sultan’ın vahşi düzeni 17 Ocak 2025 | 1.585 Okunma Tiyatroda 9 yıl bekledi, yalnızca aslan rolü istedi, kükremek için! Vermediler, canına kıydı… 15 Ocak 2025 | 3.047 Okunma “Dilan Polat bile kurtuldu, yakında her şey unutulur” diyormuş… 13 Ocak 2025 | 2.488 Okunma Oyunculuk ajanslarında yaşananlar… Bir taciz hikâyesi ve ünlü bir ismin gözyaşları 11 Ocak 2025 | 3.203 Okunma Rekabet Kurulu’ndan oyunculuk ajanslarına soruşturma ve “İş”e dönüştürülen özel hayatlar 09 Ocak 2025 | 8.586 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar