On puanlık soru: PKK mı DAEŞ mi?
Kimi “Stratejistler”e göre Ankara’daki otoriteler Türkiye için öncelikli tehdidin PKK mı yoksa DAEŞ mi olduğuna karar vermek zorunda.Atatürk Havalimanı’na yönelik gözü dönmüş...
Kimi “Stratejistler”e göre Ankara’daki otoriteler Türkiye için öncelikli tehdidin PKK mı yoksa DAEŞ mi olduğuna karar vermek zorunda.
Atatürk Havalimanı’na yönelik gözü dönmüş saldırının dumanı üstünde tüterken yapılan yorumlardan biri bu.
Bu arada konuşanın arkasındaki ses eko yapıyor.
Tamam, İsrail ile anlaştın. Gerçi umurumuzda değil ama Rusya ile de yakınlaşıyorsun. Lakin burada biter mi sanıyorsun?
Ben orada bir PKK devleti kuruyorum ve sen bu devleti tanımamakla kalmıyor, vurdukça vuruyorsun.
Uyarıyoruz da seni, bitir şu “Terörle mücadele altındaki anlamsız savaşını” diye. Üstelik karşılığını alırsın. Ekonomide, huzurda.
Gördün mü DAEŞ’i.
Kalbinden vuruyor seni. PKK’yı en azından biz kontrol edebiliriz. Gel anlaş, masaya otur. Sonra rahatça DAEŞ’e odaklanırsın. Eh biz de yardım ederiz. Hani diyorsun ya “Düşmanlarımın sayısını azaltacağım” diye. Al sana fırsat.
Kulağa tanıdık geliyor.
DAEŞ’in nevi şahsına münhasır, tedhiş eylemleriyle ilgili hedeflerini kendi seçen bir örgüt olduğunu söylemek artık bu saatten sonra safdillik. DAEŞ, bir çeşit terbiye sopası olarak kullanılıyor. Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyindeki PYD-PKK devletini tanıması üzerine kurulu bir ölüm oyununun içindeyiz. Bu nedenle istenileni yapmamakta ayak direten Türkiye’nin DAEŞ sopasıyla uluslararası itibarı yok edilmeye ve turizmi çökertilerek ekonomisi vurulmaya çalışılıyor.
İsrail ve Rusya ile varılan anlaşmanın burada bir faktör olmadığını düşünenler de var ama nesnel olarak uzun zamandır süren eylemler silsilesinin mantığına baktığımızda saldırıların turizmi hedef aldığı açıktı. Son iki gündür yaşananlarla birlikte ibrenin tersine dönebilme ihtimali belirmişti. Rus yetkililer daha dünden itibaren turları açacaklarını duyurmuşlardı.