Sözcü, Büyükada, Mustafa Armağan ve mayın eşeği olmak

Şüphesiz bizler de konforlu alanlarımıza çekilebilir ve düşüncelerimizi, vicdani kanaatlerimizi yazıp söylemekten imtina edebilirdik. Birkaç çılgın, nasıl olsa ortadaki garabeti söyler, eğer kabul...

Şüphesiz bizler de konforlu alanlarımıza çekilebilir ve düşüncelerimizi, vicdani kanaatlerimizi yazıp söylemekten imtina edebilirdik. Birkaç çılgın, nasıl olsa ortadaki garabeti söyler, eğer kabul görür ve başına bir şey gelmezse biz de arkasından gideriz.

Dediğim gibi korunaklı bir yaşam sağlar bu anlayış. Ülkemiz medyasında da hayli geçerli ve kabul gören bir tutum üstelik.
Ama gazeteciyiz biz. Yazdıklarımızdan sorumluyuz. Geçmişte yaptığımız kimi hatalardan ders çıkarabilmemiz, gündelik hayat pratiğinde benzer yanlışlara düşmemizin önüne geçebilecek fırsatlar sunar bize.
Büyükada ve Sözcü davaları işte bu tür davalardan ikisi. Her iki davanın iddianameleri hakkında defalarca yazdım, fikrî ve vicdani kanaatlerimi paylaştım. Düşüncem netti:

“Hukuki temellerden ve yeterli delillerden yoksun iddianameler.”
Büyükada davasında sonunda tahliyeler geldi ve mağduriyet belli ölçüde giderildi.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
GÜÇLÜ DEĞİLSEN ÖL! Kanuni ve Safiye Sultan’ın vahşi düzeni 17 Ocak 2025 | 1.585 Okunma Tiyatroda 9 yıl bekledi, yalnızca aslan rolü istedi, kükremek için! Vermediler, canına kıydı… 15 Ocak 2025 | 3.047 Okunma “Dilan Polat bile kurtuldu, yakında her şey unutulur” diyormuş… 13 Ocak 2025 | 2.488 Okunma Oyunculuk ajanslarında yaşananlar… Bir taciz hikâyesi ve ünlü bir ismin gözyaşları 11 Ocak 2025 | 3.203 Okunma Rekabet Kurulu’ndan oyunculuk ajanslarına soruşturma ve “İş”e dönüştürülen özel hayatlar 09 Ocak 2025 | 8.591 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar