Tümgeneral İbrahim Aydın neden tutuklanmamalıydı?
MİT tırlarının durdurulması, casusluk, devletin gizli bilgilerinin yasalara aykırı olarak deşifre edilmesi gibi suçlamalarla üst rütbeli üç subayın tutuklanması Paralel Yapı ve FETÖ olarak...
MİT tırlarının durdurulması, casusluk, devletin gizli bilgilerinin yasalara aykırı olarak deşifre edilmesi gibi suçlamalarla üst rütbeli üç subayın tutuklanması Paralel Yapı ve FETÖ olarak adlandırılan örgütle mücadelede önemli bir adım olarak niteleniyor.
3 Aralık 2015 tarihli yazımda bu dava çerçevesinde 7 MİT görevlisinin telefonlarının uyuşturucu kaçakçısı diye aylarca dinlenilmesi ve takip edilmesinden suçlanan Ankara Jandarma Bölge Komutanı (aynı zamanda jandarma istihbaratın başında) Tümgeneral İbrahim Aydın’ın durumunu ele almıştım.
Çünkü İbrahim Aydın’ın Paralel Yapı ile hiçbir bağlantısının bulunmadığı yolunda aldığım mesaj ve mailler vardı. Arayanlar ve yazanlar, Onun terör örgütü olarak tanımlanan bir yapıyla aynı potada değerlendirilmemesi gerektiğini söylüyorlardı. Bu yüzden “Ergenekon ve Balyoz sürecindeki gibi paralel polis ve yargının hukuk cinayetlerinin benzerleri yaşanmasın, karakter suikastları yapılmasın, dava daha dikkatle yürüsün” diye yazmıştım.