YÖK’teki FETÖ ve bir üniversiteye el koyma hikâyesi
Sözünü ettiğim okul Haliç Üniversitesi.Üniversiteye görünürde YÖK operasyonu ile el konuldu gibi ama sürecin işleyişine bakıldığında tam bir FETÖ operasyonu.Olayların başlangıcı...
Sözünü ettiğim okul Haliç Üniversitesi.
Üniversiteye görünürde YÖK operasyonu ile el konuldu gibi ama sürecin işleyişine bakıldığında tam bir FETÖ operasyonu.
Olayların başlangıcı Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mansur Topçuoğlu’nun FETÖ’nün kuyruğuna basmasına; 15 Temmuz darbe girişiminden hemen önce bir televizyon programında “Şu anda albay olsaydım ülkeme daha fazla faydam olurdu” diyerek darbeyi haber veren alçağın, yani Osman Özsoy adlı öğretim üyesinin bu tarihten bir yıl önce yaptığı açıklamalara kadar dayanıyor.
Osman Özsoy, 28 Nisan 2015’te bir televizyon kanalında Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu için “Bunların dönemini 3-5 tane yiğit adam bitirir” diye tehdit içeren ifadeler kullanıyor. Cumhuriyet savcılığı da hakkında işlem yapıyor ve Üniversite’nin Mütevelli Heyet Başkanı Mansur Topçuoğlu Sabah gazetesine bir röportaj vererek bu alçağın iş akdinin feshedileceğini belirtiyor.
Kepaze herif kovulunca tüm FETÖ’cü yayın organlarını ayağa kaldırıp üniversite önünde açık havada ders vermekten tut da her türlü şirretliği yapıyor.
Olay bununla kalmıyor tabii. Ve tuhaftır ki YÖK Başkan Vekili Yavuz Atar telefonla Mansur Topçuoğlu'nu arayarak “Bu tarz şeyler senin yararına olmaz” diye açıkça tehdit ediyor.
İşte bir Üniversiteye el konulması hikâyesi böyle başlıyor. Bir yükseköğretim kurumu, tipik FETÖ yöntemleriyle önce nasıl itibarsızlaştırılır, yalan haberlerle üzerinden nasıl algı üretilir ve ardından nasıl yasa dışı yöntemlerle operasyon yapılır tek tek görülüyor.