Zeytin dalından tacıyla ve Bilâllerin silüetinde gelecek barış
Türkiye iki iklimi bir arada yaşıyor.Biri, bedenini vatanları için siper edenlerin, cepheye düğüne gider gibi gidenlerin, şehadetlerinde ise o musalla taşının arkasında saf tutan milyonların iklimi.Diğeri ise ihanetin...
Türkiye iki iklimi bir arada yaşıyor.
Biri, bedenini vatanları için siper edenlerin, cepheye düğüne gider gibi gidenlerin, şehadetlerinde ise o musalla taşının arkasında saf tutan milyonların iklimi.
Diğeri ise ihanetin iklimi.
Hepsini görüyor, okuyor ve işitiyorsunuz.
Bu topraklar ne vakit sürüldü, kötü tohumlar ne ara ekildi ve haşeratlarla yoldaş bu zehirli sarmaşıklar nasıl tüm bünyemizi sardı bilemedik. Uyandığımızda ise onları karşımızda bulduk. Hani korku filmlerinde olur, tıpkı gece yarısı bir musibet sisin ardından aniden ortaya çıkan zombiler gibi. Çürümüş ve kokuşmuş bedenleriyle kendi karanlık dehlizlerine bizleri de çekmek, yok etmek üzere kurgulanmıştılar. Her kuytuda, her zor anımızda karşımıza çeşitli isimlerle ve bedenlerle çıktılar.
FETÖ’cüsü, PKK’lısı, DHKP-C’lisi, HDP’lisi, CHP’lisi, Oda tv’cisi, Kemal’i, Canan’ı, Sezgin’i, Mahmut’u, Eren’i, Sera’sı ve yüzlercesi…
Ama inanç ve iman karşısında etleri lime lime döküldü.