Raflardaki erkek nefreti neden?
Dünya nereye gidiyor? Bu soruyu kendime sormamın sebebi, New York'un en meşhur kitapçılarından birinde raflara bakarken karşılaştığım manzara. İçeride tatlı bir kaos; insanlar yeni çıkanları...
Dünya nereye gidiyor? Bu soruyu kendime sormamın sebebi, New York'un en meşhur kitapçılarından birinde raflara bakarken karşılaştığım manzara. İçeride tatlı bir kaos; insanlar yeni çıkanları kapışıyor, kahve kokusu ve hızlı adımlar havada karışmış durumda. Ancak dikkatimi çeken şey, en çok satanlar bölümündeki kitaplar oldu: Erkekleri hedef alan başlıklar, hem de ne hedef almak! Pauline Harmange'nin I Hate Men ('Erkeklerden Nefret Ediyorum') kitabı. Jacqueline Harpman'ın I Who Have Never Known Men ('Erkekleri Hiç Tanımamış Ben') eseri. Ve tabii ki Haruki Murakami'nin klasikleşmiş Men Without Women ('Kadınsız Erkekler') kitabı.
Roxane Gay, Harmange'nin kitabına 'A delightful book' demiş. Ne kadar keyifli, değil mi? Erkeklerden nefret etmek, keyifli bir aktivite mi oldu yoksa? Bu bir tesadüf mü? Yoksa bir trend mi? İşte burada dünyanın nereye gittiğini sorgulama ihtiyacı doğuyor. Neden bir anda raflarda bu kadar fazla erkek nefreti temalı kitap bulunuyor? Erkekler hakkında bu kadar düpedüz mesajları...