Türkiye’de aileler çocuklarına motosiklet kullanma izni vermiyor

İster Scooter kullanın, ister Chopper; sonucunda her motosiklet tutkunu gibi aynı duyguları yaşarsınız. Tarifsiz bir aşktır motosiklet; özgürlüğün ta kendisidir, rüzgarı doyasıya hissetmektir, kafa tutmaktır...

İster Scooter kullanın, ister Chopper; sonucunda her motosiklet tutkunu gibi aynı duyguları yaşarsınız. Tarifsiz bir aşktır motosiklet; özgürlüğün ta kendisidir, rüzgarı doyasıya hissetmektir, kafa tutmaktır tüm dünyaya. Trafikte eve 15 dakikada gidebilmektir, elinde kaskla havalı havalı gezmektir, cool'luğuna cool'luk katmaktır. Dahası say say bitmez... Güvenli sürüldüğü, eğitim alındığı, tam koruma ekipmanıyla binildiği sürece size sadık bir yol arkadaşıdır motosiklet.
Türkiye'de sağlıklı bir motosiklet kültürü oluşturma hedefiyle yola çıkan Honda, Roma'da tasarlanan yeni modeli XADV'nin ilk test sürüşünü Bodrum'da gerçekleştirdi. Bu sürüş sırasında saydığım tüm bu duyguları tekrar anımsadım. Bodrum sokaklarında istenen performansı ve özgürlük hissini veren X-ADV, fazlasıyla saygıyı hak ediyor.
Motosiklet kullanımı Türkiye'de giderek yaygınlaşsa da yapılan araştırmalarda; aile baskısından dolayı motosiklet kullanmayan kişi oranının yüzde 47 olduğu ortaya çıkmış. Honda Türkiye Başkanı Takuya Tsumura bu konuyla ilgili, "Motosiklet kullanmaya başlayacak kişilerin zihnindeki en büyük engel; aracın tehlikeli olarak algılanması. Oysa ki motosiklet tehlikeli bir ulaşım aracı değil, tam tersi akıllı bir ulaşım aracı seçimidir."
Test sürüşünden sonra yüzde 47 diliminden çıkarak iki yıl önce vedalaştığım Scooter motorumu geri almak için harekete geçtim.
Bodrum'u motosikletle gezmek de bir başka güzeldi. Erkek motosiklet sürücüleri hiç kusura bakmasın; motosiklet kullanan kadının karizması, erkeğinkinden 500 kat daha fazla; kayıtlara böyle geçebilir.


Bodrum'u motosikletle gezmek bir başka güzeldi.

ŞEZLONGUNUZU KURDA KUŞA YEM ETMEYİN!
Bodrum plajlarına motosikletle gidiyorsan, ne bekleme, ne de vale ücreti derdin olur; özgürce parkını yapar, saçlarını savurarak kaskını çıkarır, şezlonguna doğru yol alırsın. Bu plajlarda rezervasyon yaptırsan da yaptırmasan da işin oldukça zordur çünkü yerini beğenmeyenler, 'Sen benim kim olduğumu biliyor musun?' diye söze başlayanlar, 'Havada karada denizde nargilem olmadan asla' diyenler; hooop gelip bir anda senin yerini alıverir. Şaşırdık mı, hayır. Bu, Bodrum'da yıllardır yaşanan bir hadisedir ama biz lahmacunun fiyatını konuşmaktan, şezlong savaşlarının, insanlık ayıplarının, görgüsüzlüklerin, bilimum şovların hiç birinden bahsetmeyiz. Siz siz olun, şezlongunuzu kurda kuşa yem etmeyin, erkenden gidip sahip çıkın. Sezon boyunca mekan sahiplerine, işletmecilere Allah sabır versin.
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kimse konuşmak istemiyor 24 Kasım 2024 | 82 Okunma Cezalar artıyor, her şeyi bilen menajerler nerede? 23 Kasım 2024 | 42 Okunma Bayburt ve Picasso 17 Kasım 2024 | 95 Okunma Herkes arkadaş kurbanı mı yoksa bu bir tercih mi? 16 Kasım 2024 | 48 Okunma Reklam vampirleri algılarımızla mı oynuyor? 10 Kasım 2024 | 43 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar