Bedenin sömürgeleştirilmesi

Porno filmler çekerek para kazanan tipler İstiklal Caddesinde yürüyüp etrafa para saçmışlardı. Reyting oburu bir yayıncı bunları çıkartıp konuşturmuş. Ne rezillikler, ne rezillikler. Buraya yazmaya...

Porno filmler çekerek para kazanan tipler İstiklal Caddesinde yürüyüp etrafa para saçmışlardı. Reyting oburu bir yayıncı bunları çıkartıp konuşturmuş. Ne rezillikler, ne rezillikler. Buraya yazmaya utanacağımız, enseste varacak kadar mide bulandırıcı şeylerin reklamını yapıyorlar.

Bu tiplerin önemli fikirleri olan kişiler gibi konuşturulması yayıncılık ahlakına sığar mı bu ayrı bir konu. Ancak lafı döndürüp dolaştırıp getirdikleri yer gerçekten ibretlik: “Bu ülke bizi anlamıyor, başka yerlere gideceğiz.”
Başka ülkelerde ensest ilişkisini videoya çekip yayınlayanlara madalya takıldığını falan zannediyorlar herhalde. Dünyada bu tip işleri muteber gören herhangi bir kültür -henüz- yok. Ancak sıradan ticari işlermiş, hatta sanatsal konularmış gibi kabul edilmesi için çalışan muazzam bir lobi var.

Trans çocuklar hikayesi de LGBT baskısı da pornonun sanat sayılması da… Hepsi aynı “trans-humanist” lobinin işleri. Özeti: İnsan aydınlanma ile Tanrı’yı ve dini aştı, sonra milliyeti aştı, şimdi de kendini aşacak. Onu da kendi cinsiyetini reddederek ve bedenini kolayca alınıp satılır bir meta haline getirerek yapacak. Sonunda insanlığından “kurtulacak”!

Herkesi “Matrisvari” bedensiz zombilere dönüştürme hayali, kapitalistlerin iştahını kabartıyor. Kafalarını ellerindeki ekrana gömmüş, o ekrandan akan beden görüntüleri arasında yaşayan milyarlarca genç insan, “küreselci efendilere” o çağın çok yakın olduğunu müjdeliyor.

İnternet teknolojileri, estetik endüstrisi, turizm çılgınlığı ve yeni tip fuhuş arasında bir bağlantı olmadığını düşünmek saflık olur. İnsanın fiziksel varlığının, önce şişkin plastik uzuvlara sonra da bitcoin’lere dönüşme sürecidir bu. Başka bir deyişle para, insan bedenini sömürgeleştirmektedir.

Bu konunun şüphesiz siyasi yönleri var. Bir yanda büyüttüğü orta sınıfa yeni kültür ufukları açmakta yetersiz kalan bir iktidar, diğer yanda Batıdaki her akımı taparcasına sahiplenen, ülke toprağından tamamen kopuk bir muhalefet.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Aydınlık’a veda 03 Haziran 2024 | 2.432 Okunma Deniz Akkaya ne söylemek istiyor? 31 Mayıs 2024 | 3.464 Okunma Nefret her zaman kaybettirir 29 Mayıs 2024 | 2.967 Okunma Sokak köpekleri bilgi notu 27 Mayıs 2024 | 1.812 Okunma Milletvekillerine Açık Mektup 22 Mayıs 2024 | 855 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar