Çiftçiyene gerek var, üçkağıtçılarımız var

Futbolcu, on kamyon kayıtsız parayla tefecilik işine soyunuyor. Futbol kulübü sahibi (ne demekse artık), bahisten, şikeden köşeleri dönüyor. Güzellik salonu sahibi estetik faciası bir hanım iki yılda otuz villa sahibi...

Futbolcu, on kamyon kayıtsız parayla tefecilik işine soyunuyor. Futbol kulübü sahibi (ne demekse artık), bahisten, şikeden köşeleri dönüyor. Güzellik salonu sahibi estetik faciası bir hanım iki yılda otuz villa sahibi oluyor.
Banka patronu, şirket patronu, topçu, hopçu, popçu… Hepsi bir olmuş helal haram demeden küplerini dolduruyor….
Bunları yazıyoruz, söylüyoruz, bas bas bağırıyoruz…
Masak nerede, maliye nerede diyoruz, kimseden ses çıkmıyor.
Demek ki herkes firarda ya da herkesin “bir başka hesabı” var.

TARIM BİTİYOR İç Anadolu’dan iki çiftçi ile oturmuş çay içiyoruz. Henüz otuz yaşında gencecik adamlar. Birinin kırk tane ineği varmış on yedisini satmış. “İşler pek iyi gitmiyor” diyor.
Altı ay önce 5 Lira olan yem, şimdi 8,5 Lira’ya çıkmış. Kesimlik hayvanın et kilosu ise 240 Lira’dan 200 Lira’ya düşmüş. Yani maliyet %70 artarken satış fiyatı %20 düşmüş.
Sütte de durum çok farklı değil. Satış fiyatı çok gerilememiş ama talep azalmış, satışlar durmuş. Evlere dağıtım yapan sütçüler günde 500 kilo süt satarken şimdi 300’ü bile yakalayamıyorlarmış. “Kimsede para yok, ya almıyorlar boğazlarından kesiyorlar, ya da marketten alıp kredi kartına yükleniyorlar” diyor.
“Peki üretici ne yapıyor, dayanabiliyor mu” diye soruyorum. “Malını, davarını satabilen herkes satıp parasını faize yatırıyor” diyor ve devam ediyor “benim 40 tane inekten aylık kazancım en çok 40 bin Lira. Satıp faize yatırsam iki katı para gelir.”
“Bunları da faiz için mi satıyorsun” diyorum, “Yok, borcumu kapatacağım. Ben faiz yemem ama benim gibi olan çok az abi, sonuçta herkesin geçim derdi var” diyor.
Diğer çiftçi arpa ekiyormuş. “Evvelki sene gübreye 3 Lira verdim, arpayı 6 Liraya sattım. Geçen sene gübre 20 Lira’ya çıktı, arpanın fiyatı 7 Lira’da kaldı. Bu sene de gübre 20 Lira civarı, arpadan da hiç umudum yok” diyor. ÜÇKAĞITÇILAR KARIN DOYURUR MU? Geçenlerde, Türkiye’nin üçü...
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Aydınlık’a veda 03 Haziran 2024 | 2.432 Okunma Deniz Akkaya ne söylemek istiyor? 31 Mayıs 2024 | 3.464 Okunma Nefret her zaman kaybettirir 29 Mayıs 2024 | 2.967 Okunma Sokak köpekleri bilgi notu 27 Mayıs 2024 | 1.812 Okunma Milletvekillerine Açık Mektup 22 Mayıs 2024 | 855 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar